I. Dünya Savaşı’na kadar ticari firmalar genellikle üç mesleki fikri benimsemiştir: yasal, denetimli ve teknik. Bunlar daha çok kişiler üstü niteliktedir. Taleple karşılaştırıldığında mevcut uzmanların sayısı oldukça düşük olduğundan bu kişiler, eski dönemlerden kalan ve bugün bazı güney’topluluklarında gördüğümüz aile-statü ilişkisi ile performans -daha önceki anlamda “karakter”- para ilişkisinin her ikisine ya da birine dâhil olabiliyordu. Bugün ise firmalar öncelikle, var olan birçok hizmetten hangisini alacaklarından emin değildir: Bir avukat mı ya da halkla ilişkiler uzmanı mı, pazar araştırma şirketi mi yoksa bunlara karar verecek bir danışmanlık şirketi mi tutacaktır? Üstelik bu hizmetleri sunanlar arasından hangisini seçecekleri konusunda da emin değillerdir -aile-statü ya da karakter veya performans ilişkilerine göre bir değerlendirme yapmayacaklardır-. Dolayısıyla yapılan seçim rastgele faktörlere dayalı olacaktır: tesadüfen başlayan bir sohbet, Businessweek dergisinde yer alan bir haber ya da tedarikçinin şansı.
Zira varlık, bütün mertebeleri ile birdir. Düşmanlık ise mukabeleden doğar. Mukabele ölümle birlikte ortadan kalkınca geriye muvafakat kalır. Bunu anla!
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir i eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Yani her ne zaman birinin zâhirindeki bir eksikliği ve ayıbı görürsen kendi kendine şöyle söyle: “Belki onun Allah’la olan muamelesi tamdır fakat onun kusuru benim bakış açıma göredir.”
hem İsrail Yahudilerinin hem de Filistinlilerin kendi vatanları olduğunu iddia ettikleri toprakların yönetimi konusunda onyıllardır süregelmekte olan çatışma da, çarpışmaları her an yeniden alevlendirebilecek çok çeşitli gerekçeler (Yahudilerin alışılmış kötü ünleri, Nazilerin Avrupa Yahudilerini yok etmesinin başka bir benzeri olmayan yansımaları, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail devletine sağladığı hayati önemdeki destek, İsrail'in 1967'de ele geçirdiği topraklarda zalimce bir dominyon idaresi kurarak bir apartheid devleti olarak anılması) barındıran bir tablo sunmaktaydı. Bu arada, sivillerin havadan ve yerden saldırılarla acımasızca katledildiği çok daha zalim savaşlar (Sudan'da onyıllarca devam eden iç savaş, Irak'ta Kürtlere karşı yürütülen kampanyalar, Rusların Çeçenistan'ı işgal etmesi, vb.) nispeten daha az fotoğraflanmaktaydı.