Büyükakın, T. (1995) Enflasyon Teorileri ve Türkiye'de 1980 Sonrası Enflasyon
Birinci, Y. (2011) Enflasyon, Para Politikası ve Stratejileri
Akyüz, H. (2020) 2010-2017 Dönemi Türkiye'de Enflasyonun Gelişimi ve Enflasyonu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi
Künç, S. (2011) Enflasyon Teorileri
Bronfenbrenner, M. ve Bolzman, F. (1973)
🌹 H 🌹
🌹 A 🌹
🌹 N 🌹
🌹 I 🌹
🌹 M 🌹
🌹 E 🌹
🌹 F 🌹
🌹 E 🌹
🌹 N 🌹
🌹 D 🌹
🌹 İ 🌹
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
🌹 G Ü L İ S T E R 🌹
S E V M E K İ S T E R 🌹
S E V İ L M E K İ S T E R
H A Y I R L I B İ R
E Ş 🧑💼 İ S T E R
🌹🌹🌹🌹🫂🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Trendeki Yabancılar
PATRICIA HIGHSMITH
Seviye 4
Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı
Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter
Pearson Education Limited
Edinburgh Gate, Harlow,
Essex CM20 2JE, İngiltere
ve dünya çapında Bağlı Şirketler.
ISBN 0 582 41812 7
Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu
uyarlama ilk olarak
Cumhuriyet Yönetimi'nin ekonomi alanında elindeki tek yol haritası; II. Meşrutiyet'ten kalma, 'Milli İktisat tezi ve uygulamaları idi. Bu tezin esası, kapitülasyonların kaldırılması ile gümrüklerin arkasında, milli bir burjuvazi ve sermaye stoku yaratarak sanayileşmekti. Ancak Milli Mücadele sonrasında ülkedeki iki ayrı grup
" B i r i k m i ş
ö f k e s i n i
u z u n
z a m a n d a n
b e r i
h e r h a n g i
b i r
ş e y e
b o ş a l t m a k
i s t e y e n
b i r
i n s a n d ı m . "
"Benim a d ı m Tairneanach, marifetli Dubhmadinn soyundan, Murtcuideam ve Fiaclanfuil'in o ğ l u . " Ejderha a y a ğ a k a l k ı n c a a ç ı k l ı ğ ı n e t r a f ı n ı saran a ğ a ç l a r ı n üst d a l l a r ı y l a a y n ı hizaya geldim ve b a c a k l a r ı mı biraz daha s ı k t ı m. Ama alana varana kadar bunu u n u t a c a ğ ı n ı v a r s a y ı y o r u m, o yüzden ben k a ç ı n ı l ma z olarak ismimi h a t ı r l a t ma k zorunda kalana kadar bana Tairn diyebilirsin."
Y o l u n o r t a s ı n ı n d e ğ e r i . – Belki de dehanın üretilişi insanlığın sadece sınırlı bir zaman dilimine özgüdür. Çünkü insanlığın geleceğinden, sadece herhangi bir geçmişin son derece belirli koşullarının ortaya koyabildikleri her şeyi birden bekleyemeyiz: örneğin dinsel duygunun şaşırtıcı etkilerini. Bu duygunun kendi zamanı vardı
“ İ n s a n h e r z a m a n i y i e y l e r. ” –Doğa bize bir fırtına gönderdiğinde ve bizi ıslattığında, onu ahlaksızlıkla suçlamıyoruz: peki zarar veren insanlara neden ahlaksız diyoruz? Çünkü onların keyfi davranan, özgür bir istenci olduğunu, doğada ise bir zorunluluk bulunduğunu kabul ediyoruz. Oysa bu ayrım bir yanılgıdır. Sonra: kasten zarar vermeyi bile her koşulda ahlaksızlık olarak tanımlamıyoruz; örneğin bir sivrisineği, sırf vızıltısı hoşumuza gitmediği için, hiç tereddüt etmeden, kasten öldürüyoruz; kendimizi ve toplumu korumak için bir suçlu kasten cezalandırılıyor ve ona acı çektiriliyor. Birinci örnekte kendini korumak ya da kendi keyfini kaçırmamak için kasıtlı olarak acı çektiren bireydir; ikinci örnekte ise devlettir. Her ahlak, m e ş r u m ü d a f a a durumunda kasten zarar vermeyi kabul eder: Yani kendini koruma söz konusu olduğunda. Ama bu iki görüş açısı, insanların insanlara yaptıkları tüm kötü eylemleri açıklamak için y e t e r l i d i r : insan haz almak, ya da acıyı savuşturmak ister; herhangi bir anlamda daima kendini korumak amacıyla eylemektedir. Sokrates ve Platon haklılar: İnsan ne yaparsa yapsın, her zaman iyidir yaptığı, yani: kendine(iyi) yararlı görüneni yapar, anlağının derecesine, akıllılığının her defasındaki ölçüsüne göre.
Sevgi, insanın şeyleri en o l m a d ı k l a r ı gibi gördüğü durumdur. Sanrı gücü en yüksek noktasındadır, aynı zamanda tatlılaştırıcı, f e r a h l a t ı c ı güç de. Kişi sevgi içindeyken, başka zamanlarda dayanabileceğinden çok daha fazlasına dayanır, her şeye katlanır. İş, sevgi duyurabilecek bir din icat etmekteydi: böylelikle kişi , yaşamın fenalıklarının ötesine geçebilirdi -artık görmezdi bile onları. -Üç Hıristiyan erdemi üzerine, inanç, sevgi, umut üzerine söyleyeceklerim bu kadar: bunlara üç Hıristiyanca k u r n a z l ı k adını veriyorum.
�RUVA SAVAfi'NIN N E DENi Tarihteki Onlü Çatışmanın Açıklanması Truva Savaşı olarak bilinen Akalar (çeşitli Yunan kabilelerinin ordu larına verilen ortak isim) ile Truvalılar arasındaki on yıllık çatışma klasik mitolojideki en ünlü olaydır. Bu, sayısız trajedilere yol açan uzun, kanlı ve yıkıcı bir savaştı. Bu savaş çeşitli savaşçıların
H E P H A i STO S V E A F RO D i T: M U T S U Z B i R EVLi L i K Güzellik tanrıçası ile en çirkin tanrı garip bir çif t oluşturuyordu.
Yine de karı kocaydılar ama bu masallardakine benzer "sonsuza dek m utlu" bir evlilik değildi.
Hephaistos Olympos Dağı'nda kabul görüp on iki önemli tan rıdan biri olarak benimsendikten sonra
beb ek leri d ü şü n ü n . Yeni d oğm u ş bebekler birer “ boş levh a” değild ir; bir yığın p rob lem çözm e gerecini kalıtsal yolla alm ış ve elde h azır çö zü m lerle işe başlam ışlardır.12 Bu düşünce, ilk kez D arwin ta ra fın d a n ele alın m ış (yine T ürlerin K ökeni'1 nde), daha sonra da
T h e P rin cip les o f P sy c h o lo g y (P