Bu kadar kuvvetli bir gerçekliğe tutunmak kolay değildi. İnsanı koruyacak bir kalkan ortaya çıkıyordu: Bir çöküntü kalkanı, unutma kalkanı... Gülmek ve unutmak...
Ama aslında sırtını sıvazlamalarına ihtiyacı vardı; işini iyi yaptığı için onu tebrik etmelerini, onaylamalarını istiyordu. Onu her şeyin düzeleceğine inandıracak birisine ihtiyacı vardı.
Düzeleceğine inanmak istiyordu
Dedektif John Rebus, bu kez kendi topraklarından uzakta, Londra’da. Çünkü kurbanlarını ısıran ve bıçaklayarak öldüren bir “Kurtadam” geceleri Londra sokaklarında kendine yeni kurbanlar seçiyor.
Rastgele işlenmiş gibi görünen bu cinayetlerin failine dair hiçbir ipucu yakalayamayan İngiliz polisi, çareyi seri katiller konusunda “uzman” Dedektif John Rebus’u çağırmakta buluyor. Teşkilat içinde maruz kaldığı ırkçı davranışların yanı sıra, kendisine tamamen yabancı sokaklarda katilin izini sürüp cinayeti çözmek, Rebus için bu kez her zamankinden zorlu ve tehlikeli olacak...
Serinin üçüncü kitabı DİŞ İZLERİ’nde gerilimin dozu giderek artarken ters köşe olmaya hazır olun.
(+) Karakol ne durumda? İşler hâlâ karışık mı?
(-) Birkaçını elimizden kaçırıyoruz, ama basına yansımıyor. Birkaçını yakalıyoruz ve haber oluyor. Yani, her zamanki gibi.
Dikkat spoiler içerir.
İskoç polis teşkilatından John Rebus, bir cinayet vakasına gider. Billy Cunningham adında bir genç öldürülmüştür ve işin içinde paramiliter örgütlerin olduğu şüphesi vardır. Özel birimden müfettiş Kilpatrick, onu geçici olarak özel birime alır. Şehrin Gar B denilen yerinde saldırgan gençler bir kulüp kurmuştur. Rebus, Davey adındaki bir gençle papaz olur. Bu arada Billy'nin babası Cafferty adında bir mafya babasıdır ve intikam ister. Olayla ilgilenen avukat Caroline'in ilgisi yüzünden sevgilisi Patricia ile arası bozulan Rebus, bir yandan da Protestan Kılıç ve Kalkan örgütünü araştırır. Edinburgh'daki festivali ordudan çaldıkları silahlar ve patlayıcılar ile kana bulamak isteyen ekip, Billy'nin ev arkadaşı Millie'yi de öldürür. Aslında esas terörist beklenen bir isimdir ama örgütün polis uzantısı hiç beklenmedik bir isimdir. Abernathy ile işi çözmeye başlayan Rebus gazeteci Mairie, Patricia ve Edinburgh halkını korumak için zamanla yarışırlar. Acaba başarılı olabilecek midir? Katil kimdir ve yakalanabilecek midir? Cafferty öcünü alabilecek midir? Kalkan örgütü çökertilecek midir? Keyifle soluksuz okunan bir roman.
Bu kadar kuvvetli bir gerçekliğe tutunmak kolay değildi. İnsanı koruyacak bir kalkan ortaya çıkıyordu: Bir çöküntü kalkanı, unutma kalkanı... Gülmek ve unutmak..
Kitabın bu sitedeki ilk yorumu. :)
Ian Rankin ile tanışma kitabım oldu Karanlıktakiler. Kitap, Dedektif John Rebus serisinin 11. kitabı. Seri aslında 20'den fazla kitaptan oluşmakta ancak dilimize serinin ilk 12 kitabı çevrilmiş şimdiye kadar. Ayrıca serinin bazı kitaplarını önceden YKY de basmış ama herhangi bir sıraya bağlı kalmadan yapmış bunu. Alfa sağ olsun seriyi sırayla basmaya başlamış ve yarısına kadar da gelmiş...
Olaylar İskoçya'da geçiyor ve kitabın olay örgüsü sakin bir şekilde ilerliyor. Kitabın sonlarına doğru biraz hareketlenme oldu ama kitabın bütününü ele alırsak gerilim ve aksiyon unsurları biraz az diyebiliriz.
Yazarın dili sade, okuru yoracak türden değil. Sadece ilk başlarda biraz fazla karakter var gibi geliyor insana ama kitabın atmosferine alışınca her şey yerli yerine oturuyor.
Siyasi çekişmeler, rant kavgaları, kadınların yaşadığı zorluklar gibi konular da ele alınmış kitapta. Böyle olunca da kitap salt polisiye olmaktan çıkıp biraz daha hayatın içinden bir kitap olmaya yaklaşıyor.
Uzun lafın kısası sevdiğim bir kitap oldu ama "biraz daha aksiyonlu olsa daha da güzel olurmuş..." demeden de kendimi alamıyorum. Sondaki şaşırtmaca da çok güzel kurgulanmıştı. Yazarın kalemiyle tanışmanızı öneririm.
Herkese keyifli okumalar dilerim.