Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlara çöp gibi davranıp aynı zamanda Tanrı'ya ibadet edemezsiniz.
BİR AVUÇ İNANAN İNSANLAR İNSANLIĞA ÖRNEKTİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Uzun Bir Gecenin Ardından Dakyanustan Allah 'u Teâlaya Kaçan Gençler Ashab-ı Kehf Kıssası Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
Reklam
Neydi hayat şu kâinatın yaşadığının önünde... Bir an, belki de bir an içindeki bir an kadar kısa. Neden uzun gelir insan oğluna hayat? Neden an dediğimiz o zaman diliminde yaşamaz ki kendini? Geçmişten bu güne bakarsan hep görürsün hayaller ve hedefler koyarak mutsuz yaşayan nice insanı. Nice gözleri açık gidenler var bu hayattan ve sormak lazım onlara gerçekten varsa diğer Dünya'da, "Sen ne anladın onca bekleme içinde kendi hayatından?". Eminim ki verecekleri tek cevap sadece " Hiç" olacaktır. İnsan yaşamalı bu hayatı ruhumdaki ruhum. İnsan hissettiği için insan ise eğer, yaşamalı en derinine kadar bu an'ı, bu hayatı. Hiç ölmeyecekmiş gibi sevebiliyor ise, hiç ölmeyecek kadar uzun hedefler ve hayaller kurabiliyor ise, o zaman da her an ölecekmiş gibi yaşamalı içinde ne varsa. Bu günün sabahını düşün! Düşün sen gözlerini açabilmiş iken ne kadar çok açamayanların da olduğunu. Bunların çoğu yaşlı ve çoğu da çocuk. Yaşa ruhum. Yaşa kendini, sevgini, aşkını, hayatını, kendini yaşa. Almak istediğin ne varsa gelmesini beklemeden yaşa. Onu tut bırakma ve al. Ne diyor Ali Şeriati; Bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa, bil ki bu bir hainin davetidir. Dışarda yangın var ruhum. Ve ben seni asla içine kapanmaya davet etmem. Gel savaşalım diyorum. Bu güne kadar bizden alınan ne varsa onu gerekirse koparıp alalım. Başaralım, kazanalım. An dediğimiz şeyin hakkını verelim. Hakkını verelim bu savaşın, kendimizle savaşın... Yalnız Bir Yolcu
Kibir kaç çeşittir ?
Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: 1- Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Büyüklenerek bana ibadet
Ayakları şişerdi o öpülesi ayakları; ama bizim gibi akşama kadar gezmekten değil sabaha kadar ibadet etmekten ! Az yerdi; ama bizim gibi rejim yapmaktan değil fakirliği seçtiğinden ! Ağlardı, O ağlayınca meleklerde ağlardı; ama bizim gibi dünyalık sebeplerden değil ALLAH korkusu ve ümmet sevgisinden... Ne kadar farklıyız değil mi kainatın Efendisi'nden. Rabbim her yönüyle O’na (s.a.v) benzemeyi nasip etsin…!!💚🌹
"Allah, içinizden iman edip salih amel işleyenlere vadetti: Onlardan öncekileri yeryüzünün halifeleri kıldığı gibi onları da yeryüzünün halifeleri kılacak, razı olduğu dinlerinde kendilerine iktidar/güç verecek ve korkularından sonra onları emniyete kavuşturacaktır. (Bu vaatte bulunduklarım) bana ibadet eder, hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Kim de bundan sonra kâfir olursa işte bunlar, fasıkların ta kendileridir!" (24/Nûr, 55) Hilâfet= Müslümanlara; Güç, iktidar, emniyet, adalet, İzzet, iffet, eşitlik, refah, birlik, kuvvet, kültür, medeniyet sağlayabilecek tek yönetim sistemidir.
Reklam
Deprem
Her depremden sonra: “ Allah sonumuzu hayır etsin, rabbim bizi felaketlerden korusun, Allahım yere sakinlik ver, Allahım bizleri koru” vs Orta Çağ Avrupa’sına has olan bu tür söylemleri gördükçe deliriyorum. Sizler dinin ve Allahın en büyük düşmanlarısınız. 4 yıl kadar Malatya Afad’a görev almış biriyim. 1999 depremini, Malatya’nın kendi
Üslubunu ve bakış açısını beğendiğim bir vaize şöyle demişti: "Allah ona nasıl dua etmemizi, O'ndan bir şey isterken nasıl davranmamızı ister? Hangi hâl içinde istememiz hoşuna gider?" Gruptan birkaç kişi cevap verdikten sonra eklemişti:"Açık yüreklilikle, başımız ve omuzlarımız dik bir şekilde, içimize gömülmeden, aksine içimizi O'na açmanın ferahlığıyla güçlü hissederek istemeliyiz. O, içimize kapanmamızı neden istesin?" Yani dilenci gibi değil, her şeye gücü yetenin bize güç vereceğine inandığımız için bir sultan gibi istemeliyiz. Çünkü O, yarattıklarını en güzel şekilde biçimlendirdi. Hem içten hem dıştan... Onlarda, yarattığı her şeyi görmeyi neden istemesin? İster dua ederken, ister ibadet ederken... Yahut herhangi bir işle uğraşırken... Göğsümüzü genişleten O ise ve bana güç vermişse, O'nun huzuruna varabilme gücü, alnım ak bir şekilde O'ndan isteyebilirim. Ben dilenci gibi değil, "Allah büyüktür ve büyük düşünenleri sever." düsturuyla O'ndan istemeyi tercih ederim. Not: Paylaşımı yapan okura özel değildir, lütfen alınmayın.
teferrüh

teferrüh

@teferruh
·
17 Nisan 14:11
dua ederken, isterken dilenci gibi isteyin. siz ağa gibi istiyorsunuz.
Abdülkadir Geylani
Abdülkadir Geylani
hazretleri
Bedenin zayıflığı hastalıktan, kalbin zayıflığı ise günahlardan gelir. Beden hasta olduğunda yemeklerin lezzetini tadamadığı gibi kalpte günah işlediğinde ibadet lezzetini tadamaz.
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Reklam
Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir. Anton Çehov
Kök yerinde ağırdır...
Bir Rum arkadaşıma sevimli bir kız soruyor: Bir Rum evinden gelen bir tepsi musakkaya karşılık annenin gönderdiği bir Anadolu mantısı ya da bir Ermeni evinden gelen midye dolma ve buna karşılık bir koca tabak baklava. “Biz İstanbul’ a 1984’te geldik. Siz ne zaman geldiniz?” Arkadaşım sakince cevaplıyor “3000 yıl önce.” Bu hayatın bizim gibi
Nasipsizlikten sana sığınırım Allah'ım.
İMAN لا İLE BAŞLAR TAĞUT NEDİR? ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ ASLA BİR ARADA BULUNMAZ. “(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.