Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
339 syf.
·
Puan vermedi
Batılılaşmaya çalışan Türk "aydın"ının serencâmı bundan daha güzel nasıl anlatılabilir.... Bu Ülke ve diğer kitapları okunmadan Cemil Meriç ve "modernleşme sevda"mız anlaşılamaz. Üstâd'ın üslübuna hayran olmamak mümkün değil! Açıklama yerine "Kaneviçe" diyen başka bi' yazar daha görmedim/okumadım... Bu "bölüm"deki ifadeleri bile okurunu "büyülüyor"! Yazarın "Bu ülke"sinde, Said Nursî'den Dante'ye, İbn Hâldun'dan Marx'a değinmediği kimse kalmamış... Üstâd'ın dili de en fikirleri kadar muhabbetli
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
Farabi siyaset felsefesi temelleri.
Farabi 'nin siyaset felsefesi , esasen metafizik ve kuramsaldır. Farabi yönetim sanatıyla pratik açıdan ilgilenen biri olmadığı gibi , zamanın politikasını eleştiren veya onu ıslah etmek , düzeltmek isteyen bir reformcu da değildir. İsabetle kendisinin de belirttiği üzere , Farabi'nin bugün kullandığımız anlamda 'siyasi bir ajandası' yoktur. İslam siyaset felsefesi geleneğine mensup diğer ünlü düşünürler, İbn-i Sina , İbn-i Rüşd, İbn-i Haldun dan farklı olarak Farabi vezir ,elçi , danışman veya hatta kadı olarak herhangi bir kamu görevi de yapmamıştır. Hatta genel anlamda onun bir 'eylem adamı ' olduğu bile söylenemez.
Reklam
"Modern anlamda bir evrim fikri, ilk defa Nazzâm (ö. 835/845) tarafından ortaya atılmıştır. Nazzâm, evrimci bir yaklaşımla kainatın oluşumunu ve varlık türlerinin kökenlerini açıklamıştır. Bu yüzden, onun evrim teorisi, genel karakteri itibarıyla, kozmolojik bir evrim teorisidir. Nazzâm'ın meşhur talebesi ve ilk müslüman zoologlardan
Sayfa 14 - İnsan Yayınları
Yalnız benim için değil, bir nesil için bile sınırlanamayacak kültür olayıdır Cemil Meriç'in yazıları. Bu olayı altı yedi yıldır konuştuğum insanlara duyurmaya çalıştım. fakat yazamadım. Çok kişi de benim gibi yazamadı belki. Yazılsa ne değişirdi, yahut ne kadar büyürdü olay: o da ayrı bir konu. Gerçek olan şu: Bütün dünyayı dolaşan hür
Sayfa 13 - Mustafa MiyasoğluKitabı okudu
Eğer Herodot tarihin babasıysa, İbn-i Haldun da tarih biliminin kurucusudur.
Sayfa 271 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Büyük Arap tarihçi ve filozof İbn-i Haldun on dördüncü yüzyılda yazdıklarında, İspanya'daki bilimsel araştırmaların gerilemesiyle Hristiyanların daha önce kaybettikleri toprakları yeniden ele geçirmek üzere ilerleyişleri arasındaki doğrudan bağıntıya işaret eder. Ancak bilimsel düşüncenin kökenlerinin ve gelişiminin izini sürmek için Perslerin ve (ki İskender'in talebi üzerine bunu Perslerden çaldığı sanılan) Yunanların zamanına kadar geri gittiğinde, buna kütüphanelerde saklanan ama Romalılar tarafından geliştirilmeyen, nihayetinde Müslümanların olgunlaştırdığı bir şey gözüyle bakıldığına değinir. Sonunda [Hristiyanların] toprakları geri almak için ilerleyişleriyle [bilimsel düşüncenin] İspanya'daki düşüşüne rağmen, genel değerlendirmesine "Ayrıca artık öğreniyoruz ki felsefi bilimler Roma ülkesinde ve bitişiğindeki Avrupalı Hristiyan diyarının kuzey kıyılarında da geniş ölçüde işlenmektedir. Anlatılanlara göre bunlar oralarda tekrar incelenmekte ve çok sayıda sınıfta öğretilmektedir. Bunların halihazırdaki sistematik izahlarının kapsamlı, bunları bilenlerin sayıca çok ve öğrencisinin de bol olduğu söylenmektedir." diyerek son verirken adeta Avrupa Rönesans'ını da tahmin eder.
Sayfa 205 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kimi başında taçla doğar, kimi elinde kılıçla.. Ben kalemle doğmuşum. Insanlar kıyıcıydılar, kitaplara kaçtım. Kelimelerle munisleştirmek istedim düşman bir dünyayı. Şiirle başladım edebiyata, cıvıldıyan bir kuş kadar rahattım yazarken, kulaklarımda bir ses uğulduyordu, etrafımdakilerin duymadığı bir ses. Ve defterler kendiliğinden doluyordu.
Sayfa 283 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
İbn Teymiyye'ye Atılan İftiralara Reddiye...
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye’ye; çağdaşı mutasavvıf, kelamcı ve bid**’atçi düşmanlarından çokça iftiralarda bulunulduğu gibi, çağından sonra günümüze kadar da (bu durum) devam edecek gibi görünmektedir. (Meyve veren ağaç taşlanır) Ancak bu iftiralar arasında en şaşırtıcı olup hasım bidatçilerin dayanak kabul ettikleri iftira
Konu Mühim / Emeğe Saygı
Bugün insanlığın önünde, batı dışında, hangi hayat düzenleri mümkün hayat tarzları olarak bulunmaktadır? Geçmişte insanların sahip oldukları, ancak kendisi hakkında konuşurken “civilation” kelimesini kullanmadıkları, ne gibi hayat tarzları vardı? Bu soruları biz yerküre üzerindeki bütün toplumlar ile alakalı soramayız; onun yeri tabii ki burası
"Bugün insan­lığın elinde, yazarı Allah olup doğruluğu kanıtlanmış bulunan Kur'an'dan daha sağlam bir belge yoktur. İbn Haldün'un ifa­desi ile Kur'an'ın kendisi delildir."
Sayfa 92
Reklam
Lâle Devrinin yüksek yönetici tabaka açısından önemli bir özelliği, bu tabakanın din ve gazâ karışımı olan eski Osmanlı ethos'undan, kendine özgü zihniyetten kopmuş olmasıdır. Cevdet Paşa'nın İbn Haldun'dan alarak kullandığı bir terimle söylersek, Osmanlı asabiyeti artık sönmüştür. Bu eski Osmanlı ethos'unun dünyasal yanının özelliği olan askerî disiplin ve hukuksal sertlikle, onu tamamlayan dinsel yanı gazilik ve sofuluk karışımı bir püritanizm, yerlerini Lady Montague'nün farkettiği deizme, hattâ ateizme, tasavvufa, hattâ Bektaşilik'e, musikiye, edebiyata ve hedonizme bırakmıştır.
İnsan Kendini Nasıl İnşa Eder
İLBER ORTAYLI'NIN KİTAPLIĞINDAN: Antik Dünya ve Ortaçağ'dan 20 Klasik Eser 1. Cicero-Dostluk Üzerine 2. Cicero-Siyaset Sanatı 3. Seneca - Mutlu Yaşam Üzerine 4. Aristoteles - Retorik 6. Ksenophon - Anabasis. On Binler'in Dönüşü 6. Platon-Şölen/Symposion 7. Aristophanes- Eşekarıları 8. Nizamülmülk - Siyasetname 9. Gılgamış Destanı 10. Farabi - Mutluluğun Kazanılması 11. Homeros - İlyada, Odysseia 12. İbn Haldun - Mukaddime 13. Yusuf Has Hacib - Kutadgu Bilig 14. Plutark-Yaşamlar 15. Binbir Gece Masalları 16. Dede Korkut Kitabı 17. Strabon-Geographika 18. Hafız-ı Şirazi - Hafız Divanı 19. Vergilius-Aeneis 20. Marcus Aurelius - Kendime Düşünceler
Sayfa 42 - Kronik KitapKitabı okudu
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
vergi oranını iki katına çıkarmak vergi hasılatını ikiye katlamaz, çünkü daha yüksek vergiler insanları çalışmaktan uzaklaştırır. Vurgusunu aydınlatmak için, Laffer bir peçete üzerine meşhur bir eğri çizdi. Eğri hem yüzde sıfır hem de yüzde yüz vergi oranının hiç vergi hasılatı sağlamayacağını gösteriyordu. Yüzde sıfırlık bir vergi oranı mantık gereği sıfır hasılat anlamına gelir ve yüzde yüzlük bir oran da insanları bütünüyle çalışmaktan alıkoyar ki, bu da yine sıfır hasılat manasına gelecektir. Laffer' ın ifadesine göre, neticede yüzde sıfır ile yüzde yüz arasında bir yerde bir bükülme noktası vardır. Bu noktanın üzerinde, vergi oranlarının yükseltilmesi aslında ekonomik müşevvikler üzerinde zararlı bir etkiye yol açacak; vergi oranı yükseltildikten sonra, tahsil edilen vergi miktarı gerçekte daha düşük olacaktır. O zamandan beri, Laffer eğrisi, dünyada, onun fikirlerini pekiştirmek için düşük vergi destekçileri tarafından kullanılmıştır. Bununla birlikte, Arthur Laffer, bu eğriyi kendisinin icat etmediğini, onu 14. yüzyıl Kuzey Afrikalı Müslüman düşünür İbn Haldun' dan aldığını bizzat açıklamıştır. Gerçekten de bugün Batılı serbest piyasa düşünürleriyle ilişkili fikirlerin birçoğu İslam Altın Çağı esnasında Müslüman dünyasında icat edilmişti.
319 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.