"... halife saraylarının halıları üzerinde yürüdüm, sultanların meclislerinde hazır bulundum; ama sevgilinin sevgiliye olan görkeminden daha görkemli bir şey görmedim. Prensleri mağlup eden fatihlerin zaferini, vezirlerin nüfuzunu, mevkilerinin keyfini süren devlet ricalini gördüm; ama sevgilisinin gönlüne sahip olduğundan, onun ilgisinden ve aşkından emin olan bir sevenin mutluluğundan daha coşkulu bir sevince şahit olmadım."
Ah koca bir bıçakla yarsalardı da kalbimi Seni koyup içine yeniden kapatsalardı Yalnız sen olsaydın orada sevgilim Dünya durdukça meskenin olsaydı yüreğim Ve zar yapıp kendine yüreğimi ölünce ben Korunsaydın ıssız kabrin karanlığından
Sayfa 146
Reklam
İlgisizlere ve ehil olmayanlara ilim öğretirseniz, onlara zarar vermiş olursunuz. Bu, tıpkı sıtması ya da ateşi olan kişiye bal ve tatlı yedirmek veya safranın artması sebebiyle migreni tutmuşa misk ve amber koklatmak gibidir.
Kabiliyetli olmasına rağmen en önemli ilimleri bırakıp da daha az önemli ilimlere kendini veren kimse, buğday veren tarlaya mısır eken veya hurma ve zeytin verebilecek tarlalara çalılar diken kimse gibidir.
İbn Hazm şöyle demiştir: "Efendimiz'in (sas) hayatında hiçbir mucize olmasaydı yaşadığı hayat başlı başına bir mucize olarak yeterdi."
Sayfa 125Kitabı okudu
'şu imtihan dünyasına inip de ete kemiğe bürünmeden önceki durağındaki halini unutan ruhun bu gafleti, çamur deryasına batıp da daha önceki bütün vaatlerini ve hallerini hatırlamayan kimsenin gafleti gibidir.' ibn hazm
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.