İbn-i Haldun'un bir sözü aklıma ilişti: Fazla tevazunun sonu vasat insanlardan nasihat dinlemektir
İbn-i Haldun da anlaşılmadı.
Coğrafya kader değildir.Sadece kendini kadere teslim etmiş coğrafyalar vardır.
Reklam
Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Çünkü zaten size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin. 🌸 İbn-i Haldun
İnsanlara saygı duyup onları eleştirmediğiniz zaman bir süre sonra kusursuz olduklarını zannedip, sizde kusur bulma hakkını kendilerinde görürler. İbn-i Haldun haklı; “Fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir.” Her şey gibi, tevazunun fazlası da zararlı. Unutma.
Derûnî sükût... :)
Admin'in sükûtuna dâir kitap yazsam; İbn-i Haldun'un Mukaddime'si hacminde ön söz, Âkif'in külliyâtı adedince içerik, Risâle-i Nur sayısı kadar epilog çıkar ortaya... :)
Fazla tevazunun sonu vasat insandan nasihat dinlemektir. İbn-i Haldun
Reklam
X'e Tezahürceler Yüklüyoruz.
İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine bir şey atmazsanız kendi kendini öğütür, der. İbn-i Haldun. Bizim kuşağın derdi de bu belki de, beynimizin içi ne ile dolu bilmiyoruz. Kendi kendimize bir savaştayız, kim sağ çıkarsa. E ben de balığın içindeki Yunuslardan biriyim. Güzel günler görmeye umudumuz var. Ama bazı dönemler de melankoliyim. Bazı dönemler de öfkeliyim. 15 yaşıma mı yoksa 20 yaşıma mı inanın bilmiyorum.(?) Ama mutlu olduğum en güzel an kelimelerimin "kıfayetsiz" kaldığı oğlumun yanında. Gözlerine bakınca derdini unuttuğum, uyuyunca derdimle boğuştuğum bir andan yazıyorum bunları. Hemhâl olmak güzeldir. Ben kimim? Sorusuna gelecek olursak ... Buna yanıt veremem. Maslow'un beşinci merdivenine çıkıp çıkamamak arasında kalmış biriyim. Ben oraya çıkmışta olabilirim, çıkmamışta olabilirim. Çıktım sanıp dibe battığım günlerim de oldu. Ama ayağa daha güçlü kalktığım anlarım da oldu. Ayağa kalktığımda yazmak daha iyi geliyor bana. Başardığını görmesini istediğin kişiye açık mektup gibi bir şey. Görmese de izliyordur bir yerden umuduyla ve en önemlisi yazmak kendi sesini duymak. Kendi kendinin sen dili olmak. Hataların varsa söylemek gibi. Delirseydiniz yazamazdınız, delirmeden yazınız, demiş ünlü düşünür. Başkahramanı sizin olduğunuz yazılar. Kendinizi baştan tanıyıp bulmak. Aslında; X Biziz. X' e değer verin.
Coğrafya kaderdir, demişti İbn-i Haldun. Coğrafya kader ise, kaçışın imkansızlığı salt kişinin ait olduğu topografyayla düşüncesi sınırlanmıştır. Bütünlüğü iki ayrı parçaya böldüğümüzde bu cümlenin doğruluk payı olmasına karşılık diğer yönüyle yapısal bir sorunu da vardır. Eğer kastedilen arkaik Mısır toplumunun kapalı toplum yapısı gibi bir kendine dönük yapı arz-ı endam ediyorsa sözcenin doğruluk payı vardır. Lakin modern toplum , yerel ve bölgesel olanı fazlasıyla aşmıştır. Bilişsel arası bir evrensel kapitalizm dönemi ise coğrafya artık kader değil, aşılan, aşınan bir gerçekliktir. Dolayısıyla hiçbir sözce yerinde bir değişmezliği açımlamaz; sözce, oluş içerisinde oluşa teslim olur. Coğrafya artık kader değildir, kapitalizm kaderin yerini almıştır.
Merhamet masumdur, her kalbe misafir olmaz. 🤍💙 - İbn-i Haldun-
Reklam
' İbn-i Haldun, Bazen az miktarda şer olmadan Çok ok miktarda hayrın varlığı tam olarak gerçekleşmeyebilir' der.. Şer gibi görünen şeyler büyük hayrın başlangıcı olabilir.. 🕸🕷🕸
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.