Cordoba'da doğan, Marakeş'te ölen, sultanın baş hekimi, ardından da başkası İbn Rüşd (1126-1198) ise Aristoteles'in Ortaçağ'daki büyük yorumcusu olarak kalır. Latinler onu, dolaylı bir sanla, "Yorumcu" (Commentator) olarak adlandırmışlardır. Gerçekten de, el-Farabi ve İbn Sina, her biri kendi tarzında, Aristotelesçiliği sunmuş olsa­ lar da, Aristoteles'i ilk açıklayan İbn Rüşd'dür.
Sayfa 23
İbn-i Rüşd'e göre ruh ölümlüdür, nedeni olan her şey zorunludur ve bundan ötürü tanrı da bir zorunluluğa bağlıdır.
Reklam
Aristo’nun izinde olan İbn-i Rüşd, Gazâlî’nin bu kitabına reddiye yazmış, ama Gazâlî’nin üstünlüğünü gösteren şey; onun bu kadar kısa zaman içinde felsefeyi kendi kendine öğrenmesidir. Hatta o, felsefeye öyle amansız bir hücum yapmıştır ki İbn-i Rüşd gibi bir filozof onun hücumlarını durdurmak için bu kadar gayret göstermiş, reddiye için uzun emekler harcamıştır.
10/10 puan verdi
Farabi'nin eserlerinden biri. İlimleri saymış. Sırasıyla dil, mantık, öğretim, tabiyat ve ilahiyat, medeni ilim fıkıh kelam. Sofistlikten ve sofistlerden de bahsetmiş, Aristo'nun Organon'undaki Aristo Mantığı diye bilinen mantıktan da. Bilindiği gibi Farabi Platon ve Aristo'yu okumuş bir düşünürdür. Farabi İbn Rüşd ve Memun gibi düşünürleri de etkilemiş bir düşünürdür. Kendisine ayrıca Magister Secundus, ing. Second Master yani ikinci büyükusta denir. Birincisi Aristo'dur. Batıda da tanınır Alpharabius olarak. Antik Yunan'ı batıya tekrar tanıtmış deninen adamlardan. Okunmalı.
İlimlerin Sayımı
İlimlerin SayımıFarabi · MEB Yayınları · 1989674 okunma
"Sanatı bilmeyen, sanat eserini de bilemez. Sanat eserini bilmeyen, Sanatkarı da bilemez." diyordu İbn-i Rüşd Kainattaki küçük büyük her şey bir sanat eseri.. Bu sanatların sanatkarı ise; “Büyüklüğü sonsuz olan” besbelli. Adnan Şimşek
Farabi siyaset felsefesi temelleri.
Farabi 'nin siyaset felsefesi , esasen metafizik ve kuramsaldır. Farabi yönetim sanatıyla pratik açıdan ilgilenen biri olmadığı gibi , zamanın politikasını eleştiren veya onu ıslah etmek , düzeltmek isteyen bir reformcu da değildir. İsabetle kendisinin de belirttiği üzere , Farabi'nin bugün kullandığımız anlamda 'siyasi bir ajandası' yoktur. İslam siyaset felsefesi geleneğine mensup diğer ünlü düşünürler, İbn-i Sina , İbn-i Rüşd, İbn-i Haldun dan farklı olarak Farabi vezir ,elçi , danışman veya hatta kadı olarak herhangi bir kamu görevi de yapmamıştır. Hatta genel anlamda onun bir 'eylem adamı ' olduğu bile söylenemez.
Reklam
Farabi 'den etkilenenler
Felsefenin belli başlı ilgi ve inceleme alanlarında geliştirdiği bu öğretileriyle özellikle İslam dünyasında ,kendisinden sonra gelen diğer ünlü filozofları ,örneğin İbn-i Sina'yı , İbn-i Bacce'yi,İbn-i Tufeyl'i ve İbn-i Rüşd'ü etkilediği gibi,eserlerinden yapılan çeviriler veya düşüncesinden etkilenen düşünürler aracılığıyla Hristiyan (örneğin Tomasso d'Aquino ve onun üzerinden Spinoza) ve Yahudi filozofları da (örneğin İbn Meymun) etkilemiştir.
286 syf.
9/10 puan verdi
İbn Rüşd'ün düşüncesine göre kur'an; Ehl-i kitap, Ehl-i cedel ve Ehl-i burhan arasında adaletli bir taksim yapmıştır. Bir başka deyişle Kur'an'ın bir kısmı hitap bir kısmı cedel ve bir kısmı da burhandan oluşmaktadır.bundan dolayı o, avam ve havasa yani bütün seviyelere hitap etmektedir.
Kur'an'ın Felsefi Okunuşu
Kur'an'ın Felsefi OkunuşuMesut Okumuş · Araştırma Yayınları · 20031 okunma
...san'atı bilmeyen kimse masn'u bilmez, masn'u bilmeyen de sani'i bilemez.
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
" İlim anayurdumuzdur, cehalet yabancı yer" diyerek İbn-i rüşd her yeri ve hiçbir yeri sahiplenmemiştir. Bir yer onun yurdu olacaksa ancak ilim onun yurdudur. Bir yer onun değilse ancak cehalet onun değildir. Bu nedenle kendini belli bir görüşün, sınırın, coğrafi konumun ya da toplumsal tanımlamanın içine hapsetmemiş, bunu da anayurt anlayışının ne olduğunu dile getirerek göstermiştir. O halde insanlar akılcı davranmaktan, sormaktan, araştırmaktan ve düşünmekten neden korksunlar ki? İnsan rasyonel davranarak ve sağlam bir meteoroloji kullanarak düşünmeli ve çıkarma yapmalıdır. Bunun için araştırmaktan çekinmemeli, "Düşünmeye gerek yok hazır bilgi var" denilerek önüne konulanlarla yetinmemelidir. Bunu yaptığında verdiği kararlar daha sağlıklı olacak bunu yaptığında aslında "gerçekten inançlı" olacaktır.
İbni Rüşd - İlim Anavatanımızdır, Cehalet İse Yabancı Bir Yer
İbni Rüşd - İlim Anavatanımızdır, Cehalet İse Yabancı Bir Yer
Metehan Tanyıldız
Metehan Tanyıldız
İbni Rüşd - İlim Anavatanımızdır, Cehalet İse Yabancı Bir Yer
İbni Rüşd - İlim Anavatanımızdır, Cehalet İse Yabancı Bir YerMetehan Tanyıldız · Destek Yayınları · 2020743 okunma
Reklam
🍂🍂 İbn-i Rüşd'ün sevdiğim bir sözüdür; "Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; Zira sahih dönüşümler hep içten gelir...”
Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa hayat son bulur; içten bir güçle kırılırsa hayat başlar. Zira doğru dönüşümler hep içten başlar. İbn-i Rüşd
Zamanın Ruhu “Başarı Ekosistemi”
Aynı dönemde, yakın coğrafyada yaşayan insanların gölgeleri vurur tarihe… -Aristo, Platon, Sokrates, Konfüçyüs, Heraklitos, Diyojen, Epikür gibi filozoflar. -Julius Caesar, Kleopatra, Marcus Antonius’lar.. -Yunus Emre, Bektaş-ı Veli, Mevlana, Ahi Evran.. -Fârâbî, Hârizmî, İbni-i Sina, Birûni, Gazâlî, İbn-i Rüşd, Uluğ Bey, Cezeri, Ömer Hayyam.. -Leonardo da Vinci, Michelangelo, Raffaello, Shakespeare, Montaigne ve niceleri.. -Machiavelli, Hobbes, Descartes, Spinoza.. -Tolstoy, Dostoyevski, Turgenyev, Gogol.. -Cumhuriyet dönemi Türk şairleri.. -Steve Jobs, Bill Gates, Zuckerberg gibi teknolojinin titanları.. -Ve… Yeşilçam yıldızları… Hepsi de yakın coğrafyalarda, aynı kuşağın ürünleridir. Bu durum, başarı ekosistemi olarak tanımlanan; paylaşılan başarının katlanması ve sinerjisi olarak yansımasıdır. Not: Atatürk, çağının öncesi ve sonrasında benzersiz bir deha olduğu için listeye sığamayacak kadar tek ve büyüktür.
İbn Rüşd de, Kur'an-ı Kerimde geçen, "(Ey Muhammed) sen, hikmetle, güzel öğütle Rabb'inin yoluna çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et..." ayetindeki hikmetin "felsefî burhân"a, güzel öğüdün "hitâbe"ye, mücadelenin de "cedelî" tasıma karşılık geldiğini ileri sürmüş ve Kur'an'ın hem kesin sonuç veren (burhanî) hem söylevsel (hitabî) hem de cedelî birtakım delilleri kullandığını belirtmiştir. Ancak onca Kur'an, çoğunluğu ikna etme amacı taşıdığından daha çok cedelî ve söylevsel türden delilleri ya da kanıtlamaları kullanmaktadır.
Sayfa 47 - Rağbet Yayınları, 1. Baskı, 2015, İstanbul.
937 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.