Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İstiğfâr kulu kötü fillerden iyi fillere, eksik amelden tam amele ve düşük makamdan yüksek ve yüce makama çıkarır. Allah'a ibadet eden, her gün, her saat, hatta her an Allah'ı bilen kimsenin Allah ilmini, basiretini, dinini ve kulluğunu arttirir. Öyle ki kul bu artışı; yemesinde, İçmesinde, uykusunda, uyanıklığında, sözünde ve fillinde görür. Amellerindeki kusurlarını kalbinin yüce makamlardan hazır olduğu anlarda görür ve amellerin hakkını verir.
Sayfa 69 - İstiğfar Önemi ve Kulun Ona İhtiyacıKitabı okudu
Kur’an'ı anlamaya çalışmak ve üzerinde düşünmek kişiye anlatılmayacak kadar büyük bir ilim ve iman kazandırır...
Reklam
İbnu's-Serrâc'ın eserinde en çok göze çarpan husus, müellifin tasavvufa yönelttikleri eleştiriler sebebiyle medrese mensuplarına, özellikle fukaha sınıfına karşı takındığı sert tavırdır. O kendisinin de mensubu olduğu fukaha sınıfını çok ağır ithamlarla yaftalamaktadır. Tasavvuf karşıtı fukahaya dair kullandıkları sıfatlar bu karşıtlığın
Sayfa 26 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
"... Kuran'ı kalbimin baharı, gönlümün nuru, hüznünün ortadan kalkması ve kederimin gitmesi için vesile kılmanı istiyorum."
Sayfa 76 - Medarik Yayınları
Zehebt Tezkiretu'l-Huffaz adlı eserinde , İbn Receb de Zeylu Tabakati'l-Hanabile'de şöyle derler: "İbnu'l-Cevzi'nin torunu Ebü'l-Muzaffer şöyle der: Ömrünün son demlerine doğru dedemin minberde şöyle dediğini işittim: "Bu iki parmağımla 2000 cilt kitap yazdım." İbnu'l-Verdi de
Sayfa 60 - Otto YayınlarıKitabı okudu
SAHABE'NİN İCMASINDA HİLAFETİN FARZİYETİ
Sahabe RadiyAllahu Anhum Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vefatından hemen sonra bir halifenin seçilmesinin gereği üzerine icma etmişlerdir. Sahabe icması Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali RadiyAllahu Anhum'a yapılan biatlarla da tekerrür etmiştir. Nitekim Sahabe'nin bu icmasındaki kesinlik şu olayla da teyit edilmiştir:
Sayfa 47 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kul Hakkı Nasıl Ödenmeli
"Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir. Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir.Mal ya da darp gibi şeylerle ilgili olmayan gıybet, bühtan gibi hak ihlallerinde en doğrusu, hak sahibine durumu anlatıp helalleşmek olmakla beraber, her zaman bu şartı yerine getirmek mümkün olmadığından ya da insanlar bundan çekindiklerinden, kendi adına tövbe edip, hak sahibi namına da istiğfar etmek, dua etmek ya da hayır hasenat yaparak sevabını ona bağışlamak, bu tür hak ihlallerine keffaret olur." (İbn Teymiyye, el-Fetâva’l-Kübrâ, I, 113).
"Allah, arşa istiva etti." meselesine dair:
İmam Ebu Hanife bu istiva meselesinde diyor ki: Eğer Allah Arş'a yerleşti, mekân tuttu, âyet-i kerime bunu anlatıyor dersek o zaman şöyle bir soru çıkar ortaya: "Allah Arş'ı yaratmadan önce neredeydi?" Çünkü Arş mahlüktur, muhdestir, sonradan var olmuştur. Allah Teâlâ dışındaki her varlık sonradan var olmuştur. Dolayısıyla İbn
Sayfa 55
Şeyhulislam İbn-i Teymiyye (rahimehullah) şöyle der:
Onların (Şiaların) yaptığı ve söylediği şeyler küfür olmasına rağmen onlardan her hangi bir ferdi muayyen olarak tekfir etmek ve onun ebedî olarak cehennemde kalacağını söylemek tekfirin şartlarına ve engellerinin ortadan kalkmasına bağlıdır.
Aa ama olsun en Ehl-i Sünnet olmayanlar bunlar jffj
İbn Teymiyye'nin kendisi Vahdet-i Vücut meselesine niye itiraz etti o zaman? Selef'ten kim demiş “Vahdet-i Vücut küfürdür, şirktir” diye? Kendisi bizzat devam etmiş, kendi metodunca devam ettirmiş bunu. Şimdi kendisinin işine gelen konularda bunu devam ettirecek ama işine gelmeyen konularda "Selef demedi biz de demeyiz" diyecek!.. Bu çifte standarttır. İbn Teymiyye'nin ne kadar çifte standartlı, ne kadar işine geldiği gibi davranan bir insan olduğunu, ne kadar usulden, tutarlılıktan yoksun hareket ettiğini gösteren önemli bir husustur bu.
Sayfa 192 - Rihle Kitap
Reklam
El-Aynî, ibn Teymiyye'nin Bugyetü'l-Mürtâd fi'r-Reddi 'alâ Ehli'z-Zendeka ve'l-ilhâd isimli kitabında ibn Arabî, ibn Hûd, Ìbn Seb'în, Afîfeddîn et-Tilemsânî, Celâeddîn-i Rûmî ve Sadreddîn-i Konevî'nin küfrünün "Allah indinde Yahudilerin ve Hiristiyanlarin hatta puta tapanların küfründen daha büyük olduğunu yazdığını bilhassa nakleder.
Sayfa 139Kitabı okudu
Sözün özü bu şeriat insanların menfaatine olacak hiçbir şeyi ihmal etmemiştir. Bilakis Allah Teala hazretleri bu dini olgunluğa erdirmiş ve nimetini tamamlamıştır. Cennete yakınlaştıracak hiçbir amel yoktur ki Nebi (s) tarafından bize haber verilmemiş olsun. O bizleri gecede tıpkı gündüz gibi aydınlık olan öyle bir temizlik üzere bırakmıştır ki bundan sonra ancak helak olmuş bir kimse ondan yüz çevirir. (İbn-i Teymiyye)
Sayfa 112Kitabı okudu
Lol :d
"Cenab-ı Hakk'ın bir sınır noktası, varlığının bir sonu vardır" diyor İbn Teymiyye.
Sayfa 149 - Rihle Kitap
ZİKİR
İbn Teymiyye rahimehullah, bu hususta şunları söylemektedir: "Balık için su neyse, kalp için de zikir odur. Balık sudan uzak durursa, hali nice olur? Cennetin binaları zikirle inşa edilir. Kişi Allah'ı anmaya durdurduğu zaman, melekler de cennetteki binaların inşasını durdurur. O kişi tekrar Allah'ı anmaya başladığında, melekler de inşaata devam eder..."
Sayfa 68 - Beka YayınlarıKitabı okudu
İbn Teymiyye (رحمه اللَّـه) şöyle demiştir: İnsanın istiğfar etmesi, her türlü duadan daha önemlidir. İbn-i Teymiyye, Camiul Mesâil (6/277
1.232 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.