Nerede bulunursa bulunsun, bilhassa fıkıh ve ictihadda seçkin olan tabiîleri arar bulurdu. Basra, Kûfe ve Irak bölgesinin ileri gelen üstadlarının hadis ve fıkıh meclislerine iştirak ederdi. Onun, yüz kadar tabiîn alimiyle görüşüp hadis dinlediği rivayet edilir. Ata b. Ebi Rebah, İkrime, Nâfi ve Katâ'de bunlardandır. Bu hususta kendisi de şöyle der: "Hz. Ömer'in fıkhını; Hz. Ali'nin, Abdullah İbni Mes'ud'un ve İbni Abbas' in fıkhını, onların ashâbından al- dim." (M. Ebu Zehra, s.44). Zaten İmam'ı Azam'ın ictihadlarında da bu silsilenin tesiri görülür
46- Abdullah b. Mes'ud (r.a)'dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Uyulacak iki şey vardır; Allah'ın Kitabı' ve Benim yolum En güzel söz; Allah'ın sözü, yolların en güzeli; Muhammed (s.a.v.)'in yolu ve yaşantısıdır. Dikkat edin! Sizi uyarıp sakındırıyorum. Dinden olmayıp, sonradan dine
Sayfa 16 - 1.ciltKitabı okudu
Reklam
134 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Allah için sevmek
Allah'dan ötürü birbirlerine sevgisi olanlar, kırmızı yakuttan bir kule üzerinde bulunurlar. O kulenin üzerinde 70,000 köşk mevcuttur. Onlar yukarıdan Cennete baktıklarında yüzlerinin ışığı, güneşin dünyaya verdiği ışık gibi olur. Cennet ehli "Haydi onları seyredelim" diye seyre çıkarlar. Onların üzerlerinde yeşil sündüsten elbiseler ve alınlarında da: "bunlar Allah uğrunda birbirini sevenlerdir" diye yazılır. Ravi: Hz. İbni Mes'ud (r.anhüma) Sayfa: 107 / No: 3 Ramuz El-Ehadis
Müjdeli Hadisler 1
Müjdeli Hadisler 1Adnan Emiroğlu · Zafer Yayınları · 20076 okunma
2840 syf.
·
Puan vermedi
Ashabı Kiram
*Allah (z.c.hz) Bana ashab seçti. Ve onları Bana arkadaş, hısım ve yardımcı kıldı. Benden sonra gelecekler arasında bunlara kötü söz söyleyenlere rastlarsanız, onlardan kız alıp vermeyin, onlarla beraber yemek yemeyin, onlarla beraber namaz kılmayın ve onların cenaze namazını da kılmayın. Ravi: Hz. İbni Mes'ud (r.anhüma) Sayfa: 86 / No: 6 Ramuz El-Ehadis Müjdeler olsun size, ey ashabı Suffe. Ümmetimden her kim ki, sizin bulunduğunuz hal üzerinde, ona razı olarak sebat ederse, işte o kimse kıyamet gününde Benim arkadaşlarımdan biri olur. Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma) Sayfa: 7 / No: 3 Ramuz El-Ehadis *Ashabım ve akrabalarıma hürmet ederek Bana hürmetinizi muhafaza ediniz. Kim ki, onlara hürmetle Bana olan hürmetini teyid ederse, Allah da onu dünya ve ahirette korur. Her kim de onlara hürmet etmeyerek, Bana olan hürmetini muhafaza etmezse, Allah ondan yüz çevirir. Ve bir kimseden de Allah yüz çevrir ise onun (azab için) yakalanması yakındır. Ravi: Hz. Ömer (r.a.) Sayfa: 19 / No: 4 Ramuz El-Ehadis
Hayatü's-Sahabe - (4 Cilt Takım)
Hayatü's-Sahabe - (4 Cilt Takım)M. Yusuf Kandehlevi · İslami Neşriyat Yayınevi · 1990924 okunma
Kime Dört Şey Verilmişse, Dört Şey Daha Verilmiştir
İbni Mes'ud Radiyallahü Anh rivayet ediyor. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Kime dört şey verilmişse, ona dört şey daha verilmiş demektir!” buyurdu. Sonra da bu sözünü Kur'an-ı Kerim’den ayetlerle açıkladı. Şöyle buyurdu. 1- "Kime Allah’ü Teâlâ'yı zikretme nasip edilmişse, Allah’ü Teâlâ da onu anar. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Beni zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle anayım.” (Bakara: 152) buyuruyor. 2- "Kime dua yapmak nasip edilmişse, kendisine cevap verilecektir. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Bana dua edin, size cevap vereyim." (Mü'min: 60) buyuruyor. 3- "Kime verilen nimetlere şükretme nasib edilmişse, fazlası verilecek demektir. Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Şükrederseniz daha çok veririm." (İbrahim: 7) buyuruyor. 4- "Kime istiğfar etmek nasib edilmişse, o bağışlanacak demektir. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Rabbinizden af dileyin, çünkü O çok bağışlayıcıdır." (Nuh: 10) buyuruyor. (İmam-ı Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir)
İbni Mes'ud (r.a.) buyurdu:
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kalblerin tatlısı, acı olacaktır. Ne âlim ilminden ve ne de talebesi, ta- lebinden istifade edecektir. O zamandaki âlimlerin kalbleri çorak ve tuzlu bir araziye benzer, üzerine yağmur yağar, fakat yağmurun lezzeti arazide belirmez. Alimlerin kalbleri dünyaya kaydığı ve dünyayı ahirete tercih ettiği zaman böyle kötü bir durum hâsıl olur. İşte o zaman Allah, bu âlimlerin kalblerinden hikmet pınarlarını alır, kalblerinde yanan hidayet meşalelerini söndürür. O zamanın âlimlerine rastladığınızda kendilerini dilleriyle Allahdan korkar görürsünüz. Halbuki amellerindeki eksiklik açıkça görülür. İşte o zaman, diller alabildiğine zengin, kalbler ise o nisbette fakirdir. Kendinden başka ilah bulunmayan Allah'a yemin ederim ki; bu korkunç manzaranın biricik sebebi; öğreticilerin, öğrettiklerini sadece Allah'ın rızasını tahsil için yapmamaları, öğrenicilerin de öğrendiklerini Allah için öğrenmemeleridir." Tevrat ve İncilde şöyle buyrulmuştur: "Bildiğinizle amel etmedikçe bilmediklerinizi aramayın".
Reklam
Geri141
418 öğeden 411 ile 418 arasındakiler gösteriliyor.