Türk Adı
Gök-Türk hakanlığının kuruluşundan itibaren, önce bu devletin, daha sonra imparatorluğa bağlı, kendi husûsî isimleri ile de anılan, diğer Türklerin ortak adı olmuş ve zamanla Türk soyuna mensup bütün toplulukları ifade etmek üzere millî ad payesine yükselmiştir.
Sayfa 45 - ÖtükenKitabı okuyor
Çin kaynaklarına göre "Türk" deyimi ünlü Aşına âilesinin mensup olduğu kabileyi tavsif etmekte idi.
Reklam
En eski ve devamlı topluluklardan biri olan Türkler aşağı yukarı dört bin yıllık mazileri boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıt'alarına yayılmış büyük bir millettir.
Millet dediğimiz topluluklar, atalarından devraldıkları millî kültür verasetine eklenen biyolojik katılımlar sayesinde ayrı "kişilik"ler kazanmaktadır.
Kültür
Kültür, karakter bakımından "hususî" medeniyet "umumî"dir.
"Her millet maddî imkânları ve mânevi değerleri ile bir kültür bütünüdür."
Reklam
Bir kısım Türkler de Museviliğe (bk. Hazarlar) ve Hıristiyanlığa girmişlerdi. Türk nüfusunun çoğunluk meydana getirdiği sahalarda bir menfi tesiri görülmeyen bu yabancı dinler, bu imkanın mevcut olmadığı bölgelerde Türklerin kaybolmalarında rol oynadıkları gibi (Doğu Avrupa'da ve Balkanlar'da Hazarlar, Peçenekler, Uzlar, Kumanlar), 1000 tarihinde resmen Hıristiyan olan Macarların Türk kültüründen uzaklaşmaları, 864'den itibaren Ortodoksluğu kabul eden Bulgarların Türklüklerini kaybetmeleri neticesini vermiştir. Esasen bu dinlerin Türk kültüründeki inanç sistemine uymadığı, mahalli nitelikte kalmalarından bellidir. Yalnız İslam dinidir ki, Türklerin kadim inançları ile birçok bakımdan uygunluk göstermesi dolayısıyle, Türkler arasında yaygın ve Türklüğü takviye eden bir din durumundadır.
Adam öldürmenin cezası idamdı; soygun, hırsızlık ve hayvan kaçırma kesin surette yasaktı. Ele geçirilen soyguncu, suçüstü yakalanan hırsız öldürülür, malları müsâdere edilir, ailesi efradının hürriyetleri kısıtlanırdı. Ciddi bir tehlike ile karşılaşmadıkça ok-yay kullanmak yasaktı. Barış zamanında başkasına kılıç çekmenin cezası da ölümdü. Zinanın cezası da idamdı. lrza tecavüz en ağır suçlardan sayılırdı. Bu da bazan iki taraf arasında uzlaşma olmazsa idamı gerektirirdi. Ordudan kaçanlar ve vatana ihanet edenlerin cezası da ölümdü. Hafif suçlular, 10 günü aşmamak üzere hapsedilirdi. Eski Türk topluluklarında devlet teşkilatı kurulu yerlerde ceza işlerinin kesin hükümlere bağlanması, yani suçun devletçe tâkibata uğraması, toplulukta "kan gütme" geleneğine yer bırakmıyordu.
Sayfa 281 - adliyeKitabı okuyor
Türk orduları daimi idi (zira kadın-erkek, yaşlı-genç herkes her an savaşabilecek durumda olup, bu, Bozkırlı'nın en tabii hayat tarzı icabı idi). Türklerin sporları, eğlenceleri ve avlanmaları bile askeri egzersizler niteliğinde idi.
Bozkır Türk devletinde hemen her Türk savaşa hazır durumunda olduğundan ve askerliğe hususi meslek gözü ile bakılmadığından, (...)
Sayfa 270 - "Türkler hür insanlardır, debdebe ve servete değer vermezler, en hassas oldukları husus, hasımları karşısında kendilerini kahramanca temsil etmektir, başka şeyle meşgul değillerdir..." Bk. Gy. Moravcsik, Bölcs Leo Taktiklija ... , s. 340.Kitabı okuyor
Reklam
Bulgar İsminin Kökeni
Atilla'nın ikinci oğlu Dengizik'in 469'da Bizans karşısında mağlup olarak ölmesi üzerine, küçük oğlu İrnek yönetiminde Orta Avrupa'yı terk eden Hun kitleleri, Karadeniz kuzeyinde buldukları diğer Türk topluluklarıyla, Oğuzların kardeşi Oğur Türk boylarıyla (Oğur, Saroğur, Onoğur, Kuturgur) karşılaşmışlardır. Bu karşılaşmadam doğan topluluk Türkçe Bulgar ismini almıştır. (Bulamak, bulgamak, karışmaktan Bulga+r=Bulgar) Kaynak: İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü s.178; aynı yazar, Bulgarların Kökeni s.2; L. Rasonyi, Tuna Köprüleri, Çev. Hicran Akın, Ankara, 1984, s.5
Hükümranlık bahsinde sonuç şudur ki, başka devletlerden çoğunda halk kütlelerini sadece hükümdar ve ailesi, idareci zümre ve imtiyazlı sınıflar menfaatine çalışmakta yükümlü sayan hakimiyet uygulamasına karşılık, Türk siyasi düşüncesi "Devlet halk içindir" prensibine dayanmaktadır ve bu anlayış kısaca şöyle ifade edilmiştir: "Hizmet etmekle kul, bey olur."
454 syf.
9/10 puan verdi
Mani inancına göre "İnsanların saadetini bozan iki unsur vardı.Biri servet,diğeri kadın.Bunlardan her ikisi de herkesin ortak malı olduğu takdirde yeryüzünden kötülük kalkacaktır."Ey Türk milleti,üstte gök yıkılmaz,altta yer delinmezse ilini,töreni kim bozabilir?"Bilge Kağan. Yoruma gelince yazar islam öncesi ve sonrası ile diğer dinlere mensup Türk devletlerini anlatmaya çalışmış. Bizim için İslam öncesi ve sonrası farklılıklar içeriyor. İslama geçiş ve sonrası çok yüzeysel. "Türkler nasıl Müslüman oldu?" Sorusuna cevap yok.ilim ve felsefe anlatılırken şimdi Farabi,İbn-i Sina,Hayyam,Biruni,Hanefi'den ve daha nicesi bilim adamlarından övgüyle bahsediliyor ama akıbetlerine değinilmemiş.Algı yönlendirmesi yapılmış. (Dinsizlikle suçlanıp katledilmiş hepsi.Mesela Farabi Yunan felsefesini ve bilimini temel alarak çalışmış) Doğru düşünen ve düşündüğünü yapmak iradesine sahip olan bir insan hürdür.Hem doğru düşünmüyor,hem iradeden mahrum bulunuyorsa behimi (hayvan gibi)'dir.
Türk Milli Kültürü
Türk Milli Kültürüİbrahim Kafesoğlu · Ötüken Neşriyat · 1997779 okunma
Eski Türklerde «ruh» ların «insan» biçiminde ta­savvuru olmadığı için, putlara da rastlanmaz.
Türklerde kurt pek aziz, saygı değer bir mahluk sayılmış ise de, kendine tapılmamıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.