Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun inananlar için bir Nuh’un Gemisi vardır. İnananlar ona
sığınırlar ve onu felâketlerin yatıştığı veya erişemediği, trajik çizgilerin durgunlaştığı bir yere ulaştırabilirse, kurtuluş
yeniden başlayacak demektir. Her çağda her uygarlık ve her
inanç grubu için böyle bir “diriliş” umudu vardır. Ölüm tehlikesindeki uygarlığın temel unsurlarından öz parçacıkları,
protoplazma özleri taşıyıp da bir yerde onları mayalanmaya
bırakmalı, o özlerle çağ ve gelecek zamanı mayalandırmalı.
Bu mayalanışı aşkla ve feragatla gözlemeli. İşte o bekleyişten, o hamur yoğruluşundan, battığı sanılan uygarlığın dirilişi doğacaktır. (Yitik Cennet, 2012, s.38)
"İnsan yolunu kaybetti. Çare aramasını da bilmiyor. Hiçbir şeyin gerçek kaynağına inemiyor. Çünkü her şey aslından çok uzaklarda. Yanı başındaki insana bile sesini duyuramıyor."
••İbrahim Varelci
Bir insanı sadece davası veyahut sevdası değerli kılmaz. Bir insanı sadece kavgası da değerli kılmaz inançları da. İnsan, bütün bunları kendinde taşıyorsa İşte o zaman gerçek manada bir "ışık" olabilir.
Onun şiirlerine bunalımların sıkıntıların ve anlamsızlığın hakim olduğunu göremezsiniz. Tam aksine. Onun şiirlerine umut hakimdir, düşünce dünyasına da umut yön verir. Çünkü umudu olmayanın hiçbir şey yoktur.