Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muwahhid

Reklam
Muwahhid bir yorumu yanıtladı.
Ahadun Ahad
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İzzeti Yanlış Yerde Aramak 2 Takım Cilt
İzzeti Yanlış Yerde Aramak 2 Takım CiltMehmet Pamak
6.5/10 · 7 okunma
Muwahhid okurunun profil resmi
Size bu yazardan sakınmanızı tavsiye ederim; çünkü kendisi (bu sıfatı reddetse de) hadis inkarcılarından. Mehmet Pamak ve ortak vakıflarında bulunan yazarlar, hocalar, her ne kadar tağutları reddetseler de hadis-i Şerifleri, âli isnadla, sahih senedle gelmiş olsa da, kendilerince Kur’an’a arz edip uymadığını düşündüklerini reddediyorlar. "Akide sadece ayetten alınır, hadisler akide alanında delil olmaz" diyorlar. Selef-i Salihin'e tabi olmayı reddediyorlar. Sahih hadislerle gelmiş olan ve Ehli Sünnet ve'l Cemaat, Selef-i Salihin Akidesinde yer alan pek çok itikad esasını reddediyorlar. Örneğin İsa aleyhisselam’ın kıyamete yakın nüzulü, Deccal'in çıkışı gibi esasları reddediyorlar. Mirac rüya aleminde olmuştur, kabir azabı ruhun gördüğü rüyalardır, Rasûlullah'a sihir yapılmamıştır, diyorlar. Kendi vakıflarında yer alan bazı hocaları Rasûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şefaatini tamamen inkar ediyorlar. Daha pek çok buna benzer sıkıntılar var. Selef imamlarının döneminde de buna benzer görüşleri savunan insanlar, hocalar vardı, onlara Mu’tezile (ayrışanlar) deniliyordu ki onlar bu ismi kabul etmiyordu, biz Mutezile'yiz demiyorlardı, Tevhid ve Adalet ehli diyorlardı kendilerine. Selef imamları ise onların bid'at ehli olduklarını söyleyip onlarla oturup konuşmaktan, onları dinlemekten, onların kitaplarını okumaktan Müslümanları sakındırıyorlardı. Mehmet Pamak, Ahmet Kalkan ve benzeri yazarların konuyla ilgili videolarına, konferans metinlerine vs. bakarsanız görürsünüz, bu yazdıklarımı açık şekilde kendileri ifade ediyorlar. "Ehli Sünnet ve'l Cemaat, Selefilik esas değildir, aslolan Kur'an'a tâbiiyettir, Mutezile neden sapık, cehennemlik olsun ki? Her mezhep kardeşimizdir yeter ki tağutu reddetsin" Burada mezhep dediğim Şafii, Maliki, Hanbeli vs gibi amelde mezhep değil, Mutezile, Şia, Mürcie gibi itikad Mezhepleri. Bu bakımdan, yukarda yazan söylemler, ehli Bid'at söylemleri. Kişinin Nebevî Menhecden yoksun olduğunu gösteren söylemler. Zira (onların inkar ettiği ama bizim sıhhatine iman ettiğimiz ve mütevatir seviyesinde olan) hadis-i şerifte Rasûlullah ﷺ bize bu Ümmetin 73 fırkaya ayrılacağını, Rasûlullah'ın ve ashabının yoluna uyan 1'i hariç diğer 72'sinin ateşte olduğunu bildirmiştir. Ve daha nice ayet ve hadis bize Rasûlullah'ın yoluna yani sünnete uyanların yoluna tabi olmayı bize emretmiştir...
Muwahhid okurunun profil resmi
Bu yazarın ve benzerlerinin bu yönü bilinmediği için, yalnızca tağutu reddetme, mevcut düzeni eleştirme yönüne bakılarak kitapları okunuyor, derslerine katılınıyor ve onlara Müslüman muamelesi yapılıyor. Oysa bir sahih hadisi reddeden hepsini reddetmiştir, Selef-i Salihin nezdinde bu gibi insanlara müslüman muamelesi yapılmaz. Tağutu reddetseler de bu böyledir zira Selefimizin mücadele ettiği bid'at ehli İslam devletinde yaşıyorlardı. Yeri geliyor cihad ediyorlardı. Bu onların hükmünü değiştirmiyordu
1 sonraki yanıtı göster
Muwahhid yorumladı.
Sonuna Doğru “Yok Artık” Dediğim Doğrudur:)
Murat ve Aysel iki yıllık evlilikleri olan genç bir çiftti. Yaşadıkları geçimsizlik ve iletişim sorunları sebebiyle bana başvurmuşlardı. Bir seansta bir ilişkinin ideal versiyonunun olup olmadığını, evlilikte mutluluğun nasıl olması gerektiğini konuşurken, bu güzel çifte şöyle bir soru sordum: Bana çevrenizde mutlu olduğunu düşündüğünüz bir çifti tarif edebilir misiniz? Aysel heyecanla, ailece sık sık görüştükleri bir çifti anlatmaya başladı. Bu çiftin isimleri Ömer ve Tuğba’ydı. Ömer, Murat’ın liseden bu yana görüştüğü çok samimi arkadaşıydı. İkisi de yakın zamanlarda evlenmiş, eşleri de anlaşınca birlikte sık sık görüşmeye, beraber zaman geçirmeye başlamışlardı. Aysel’in anlattığına göre, ideal bir evlilik diye bir şey varsa bu kesinlikle Ömer ve Tuğba’nın evliliğiydi. Her zaman birbirlerinin gözünün içine bakıyorlardı, neredeyse her an el ele tutuşuyorlardı, Ömer hiçbir özel günü unutmuyor, değerli hediyeler alıyordu. Ömer, Tuğba’yla çok fazla ilgileniyordu. Her konuda aynı fikirde olup hiçbir konuda tartışma yaşamıyorlardı. Ömer ve Tuğba’nın evlilikleri Aysel’e göre göz kamaştırıcıydı. İlişkilerdeki gerçekçi olmayan beklentileri konuştuğumuz bu seanstan sonra açıkçası sarsılmıştım. Görünüşte normal bir seans gibi görünse de, Murat ve Aysel’in bilmediği bir şey vardı, Ömer ve Tuğba da benden destek alıyordu, hem de neredeyse boşanmanın eşiğindeydiler. Diğer insanların daha mutlu olduğu konusunda, birçok insan yanılıyor.
Muwahhid okurunun profil resmi
Okurken böyle birşey bekliyordum; çünkü bu kadar uyum doğal gelmedi. İnsanın olduğu yerde ihtilaf, kusur vs kaçınılmazdır, mükemmellik Allah'a mahsustur ve iki insan mutlaka ihtilaf eder. Önemli olan her konuda aynı düşünmek değil, öncelikle ihtilafları Allah ve Rasûlü'ne götürmek, eğer mübahlar noktasında ihtilaf ediliyorsa da birbirine saygı göstermek
Besra okurunun profil resmi
Açıkçası ben beklemiyordum.. Psikiyatrisin farklı bir şey söyleyeceğini düşünmüştüm klasik psikiyatristlerin “kimse mükemmel değildir, insanların bizim bilmediğimiz bide sahne arkası hayatları vardır..”vs vs ama gerçek hayat olunca alıntı, çiftlerin aynı psikiyatrise gitmeleri beni şaşırtmıştı doğrusu. Ama dediğiniz gibi “bu kadar uyum doğal değil’miş.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Muwahhid yorumladı.
"Kim Kehf sûresinin başından on âyet ezberlerse, Deccal'dan korunur."
Sayfa 41 - CILT 1. Müslim, Salâtu'l-Müsafirîn, 809. Hadisi Ebu Derdã rivayet etmiştir.Kitabı okuyor
Muwahhid okurunun profil resmi
"Deccâl'den (yani Deccâl'in fitnesinden) korunur" yazacaktınız sanırım bir yazım hatası oldu
Abdullah okurunun profil resmi
Təşəkkürlər bildirdiyiniz için. Telefon yalnış kopyalanmış maalesef. Düzəltdim.
26 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.