Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ibrahim filiz

Herhangi bir bilgisizlikten gelmeyen bir tek mutluluk bile yoktur onun mutluluklari içinde.
Reklam
Kendileri farkında bile olmadan ezilen, canlı duyguları, yaşamlarının gizi,yaşamları tümüyle maddeye dayanan insanların bu toplantısında birer tuhaf aykırılık durumuna getiriyordu. insanın iğrenç durumu !
Kendisine iman edilen biricik yeni tanrı, bir tek yüzle belirtilmiş, gücünün doruğuna ermiş. Para değil miydi?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ibrahim filiz
Bir kitabı okumaya başladı
Eugenie Grandet
Eugenie GrandetHonore de Balzac
8/10 · 3.023 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Tarih Notları
Tarih NotlarıBernard Lewis
8.2/10 · 435 okunma
Reklam
Doğanın sömürülmesi düşüncesinin tarihi,İncil’in ilk bölümlerine kadar gider .Bütün yaratıklar insana boyun eğecektir.
Pragmatizm anımsamaya ve derin derin düşünmeye vakti olmayan bir toplumu yansıtır.
Malların satılabilirliğini ve dolayısıyla belirli bir emek türünün üretken olup olmadığını belirleyen,pazar fiyatıdır.Faaliyet biçimleri eğer yararlı değilse,ya da savaş zamanında olduğu gibi ,sanayinin gelişmesini sağlayan genel koşulların korunmasına hizmet etmiyorsa,anlamsız ,gereksiz ,lüks olarak damgalanmaktadır.
İnsan faaliyetinin bütün ürünlerinin metaya dönüşmesi ancak sanayii toplumunun doğuşuyla gerçekleşmiştir.
Hüzün de ,uyumsuzluğun ,bireyin bu karşı çıkışı da düzene sokulur .
Reklam
Başlı başına bir amaç olan şeylerin sayısı gitgide azalmıştır .Kentin dışına ,dere kıyısına ya da bir tepeye yapılan bir yürüyüş ,faydacı ölçülerle ,akıldışı ve budalaca bir hareket olarak görülmektedir ;insan kendini anlamsız ,yıpratıcı bir uğraşla Oyalamaktadır.Biçimselleşmiş akıl açısından,bir hareket ancak sağlık ya da dinlenme gibi Çalışma gücünü tazeleyebilecek bir başka amaca hizmet ettiği sürece akla uygundur .Başka bir deyişle uğraşın kendisi sadece bir alettir .
Şatafat ve süs düşkünlüğünün feodal tavırların kalıntısı olduğunu göstermiştir .Ancak ,şan verici israf denilen olgunun çözümlenmesi yalnız çağdaş toplumsal yaşamda ve bireysel psikolojide barbarca zulmün belli yönlerinin sürüp gittiğini değil ,nicedir unutulmuş tapınma ,korku ve boş inanların da yürürlükte olduğunu ortaya koyar .Bunlar kendilerini en “doğal “ tercihler ve antipatilerde belli eder ve uygarlık tarafından öylece kabullenilirler.
“Çoğunluk”diyor John Adams ,”her zaman ve istisnasız olarak azınlığın haklarını çiğnemiştir .”
Bir insanın tıkıştırıldığı küçük çekmece ,onun kaderini belirlemektedir .
Toplumsal gerçekliği yöneten güç hiçbir zaman gerçek anlamıyla akıl değildi .
2.770 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.