İç döküntüsü 4
Perec bir kitabında şey diyordu, insan mutluluğu yakalayamaz, insan mutluluğu tarif bile edemez. İnsan sadece nedensizce mutlu olur, nedensizce de mutsuz. Bu ikisini birbirinden ayıran herhangi bir çizgi falan da yoktur. Sadece hayat vardır, içinde her boku barındıran lanet bir hayat, sırası geldikçe de her şey yaşanır. O kadar... Şimdi diyorum ki ben de Perec ustanın affına sığınarak, sıram gelmedi mi hala?
Sayfa 96 - İthakiKitabı okudu
İç Döküntüsü -1
Günler iyice birbirine benzemeye başladı burada. Bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi emin değilim. Ama şunu biliyorum ki o birbirine benzeyen günlerin içine sızan her şeyde biraz sen varsın.
Reklam
İç Döküntüsü
Öfkeliyim evet.Genelde öfkeliyim.Çünkü çok ayıp ettiler bana.Açık verdim çünkü en baştan,herşeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım.Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özürümü acımasızca kullandı.Ve sen de,üzgünüm ama sen de farklı değilsin.. Niye herşeyi unutup iki eski sevgili,iki arkadaş gibi konuşamıyoruz diyorsun ya.Yapamayız işte onu,yapamıyoruz.Sen normal normal konuşursun ama benim içim titrer sesini duyunca,anlattıklarını bile dinleyemem.Çünkü ben o esnada seni hâlâ seviyor olurum.Oynamaya çalıştığım bu rezil oyun sinirlendirir sonra beni.Saçma sapan bir sebeple kavga çıkarıp bağırmaya başlarım.Sen şaşırmış gibi yaparsın çünkü sen çok akıllısın.Ben değilim."Nasıl ya?" dersin,"arkadaşlar böyle şeyler için kavga eder mi hiç?" İşte o son lafı etmesen ne güzel olur.Ama edersin.Ben de sana siktir git falan derim.Sonra sen beni yeniden affedene kadar küfürbaz,anlayışsız bir salak olarak hatırlarsın.Biraz zaman geçince de yeniden affeder,yeniden oturup konuşmak istersin Ve aynı şeyler yeniden tekrarlanır.Nietzsche'nin Bengi Dönüş Teorisi dediği zıkkım tam olarak bu işte.O yüzden beni hiç affetme ya da affetsen bile bana belli etme!
İç Döküntüsü..
Malayaniliğe dalmış gidiyoruz.. Ölümün bir nefes kadar, şah damarımız kadar yakın olduğunu ne çok, ne çabuk unutuyoruz. Unutmakla kalmayıp, sanki hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için var gücümüzle savaşıyoruz. E peki tarla değil miydi bu hayat bize? Ekinlerini burda topladıktan sonra ne kaldı kesemize ab-ı hayat için? O denli unutuyoruz ki amacımızı, dünyalık her saniyemizi hesap kitap içinde yaşıyoruz. Hırslarımız, kıskançlıklarımız, kırıp dökmelerimiz, büyüyüp devleşen egolarımız ve nicesi.. ne kazandırdı bize ne kazandırıyor? Rıza-i ilahi değil miydi amacımız ne çabuk unuttuk? Ölüm var kardeşim diyip kaç kez hatırlatıyoruz birbirimize hesaplı nefesimizden bir nefeslik ömür eksildiğini? İmtihandasın sabır demek yerine haklısın ne yapsan hakkındır diyip asıl Hak sahibinin merhametini gafletle unuttuk. Unuttuğumuz veya unutmak istediğimiz, unutmak isteyerek unutup işimize geldiği gibi davrandığımız her saniyenin farkina varmayı nasip etsin Rabbim tüm Ümmet-i Muhammet'e ( içinde bizlere de) .... Hesabını veremeyeceğimiz amellerden Rabbime sığınırım..
İÇ DÖKÜNTÜSÜ - 6
Uyuduğumda uyanacağım gün, dünün aynısı olacak. Bugün de bir önceki günün aynısı çünkü. Kendimi herkes tarafından aldatılmış salağın teki gibi hissediyorum.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.