Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba. Uzun zamandır bu kitabı çok okumak istiyordum ve aylar önce alıp sonunda okuyabilmem benim için büyük bir başarı. Kimi kitabı beğenmiş kimi beğenmemiş. Kitap ismiyle bana dikkat çekiyordu. Werther ne acı çekmiş olabilirdi diye düşünmeden geçemedim. Öncelikle küçük bir araştırma yaptığımda kitabın Goethe tarafından 1774 yılında
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,3bin okunma
Şunu fark ettim az önce: Şikayet edilmişim. Buradaki yorumum kitapyurdu sitesindeki yorumun çalıntısıymış. İşin ilginç yönü yorumumun altına yazılmamış,şikayet edilmiş. Aslında kitapyurdundaki yorum da bana aitti. Ama bunun bir önemi yok sanırım. Çünkü zafer edasıyla “bu çalıntı!!!” diyebiliyor insanlar,kolayca hem de.. Bu platformu,okuduklarımı paylaşmak,kendime notlar almak olarak görürken.. . Sevdiğim yorumlar görüyor ve o kitabı merak ediyorum,kitap listeleri oluşturuyorum,kendimce okuyor ve bana hissettirdiklerini yazmaya çalışıyorum. Hırsız damgası yemek ise yanıma kalan oluyor.. . İç döküş gibi oldu çünkü bilin istedim. Eleştiri öyle güzel bir şey ki.Ancak unutulmamalı hakaret ile arasında incecik bir çizgi olduğu~
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ursula K. Le Guin’in son kitabı Boşa Geçirecek Vakit Yok kitabı 4 bölümden oluşuyor. K. Le Guin’in 80 yıllık yaşamından damıttığı ve bizimle paylaştığı düşünceleri ve fikirlerini okumak kurgularını okumak kadar güzeldi ve benim için aynı zaman da öğreticiydi. Kitabın giriş bölümünde neden bu denemeleri yazdığını anlattığı bölümde bu denemelerin,
Boşa Geçirecek Vakit Yok
Boşa Geçirecek Vakit YokUrsula K. Le Guin · Hep Kitap · 201996 okunma
Geceye iç döküş
Sıkıldım... Her şeyi bildiğini sanıp bir şey bilmeyen insanlardan, sahte "nasılsın?"lardan, etrafımızdaki tüm o kadınların yüzlerinin aynı oluşundan, highlighteri yüzünün her yerine boca etmiş ayna suratlı kadınlardan, sahte samimiyetlerden, bitmek bilmeyen siyâsi muhabbetlerden, insanın ağzının içini çöplük gibi yapan dedikodulardan, bir bakışıyla kadının namus kavramına dil uzatan erkeklerden, bulunduğum açık ortamda bile o rüzgarın o sigara dumanını ciğerlerime sokmasından, bir selamı esirgeyen insanlardan, paraya pula tapanlardan, aslında mutsuz olan kadınların sosyal medyadaki kocişko paylaşımlarından, hayatında tek bir erkek/kadın olunca dost ve aileyi gözden çıkaran insanlardan, utanmasalar çocuklarının kakalarını paylaşacak olanlardan, tek derdi güzel bir fizikle güzel giyinmek derdi olanlardan, "Güzel vücutlar, boş suratlar"dan, sevdiğini zannedip aslında sadece kendini seven insanlardan, dünyanın en büyük derdine kendisinin sahip olduğunu sananlardan, sürekli mızmızlananlardan, kılık kıyafetimi siyasi algılayanlardan, dinlemeyip sadece konuşanlardan, kadına saygısızca davranan, kaba kuvveti güç sanan erkeklerden, tek sosyalliği yedi sekiz çeşit pasta yapıp misafir ağırlayan kadınlardan, aç gözlülerden ve daha bir çok şeyden sıkıldım...
160 syf.
·
Puan vermedi
  Huzursuzluk; gülmeye, eğlenmeye, sevinmeye engel olan ruh hali. İnsanın hep bir arayış içinde olması, kendine sorduğu soruların gittikçe artması ve cevapsız kalması durumu... İnsan yaşamının her evresinde olması muhtemel bir karmaşa. Farkında olunmasa bile hep iğne ucu gibi insanın ruhunu dürten bir rahatsızlık... Livaneli'nin "Asil
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,2bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Gecenin bir saatinde “Ruhum ne okumak ister?”, diye sorduğum ve elimin gittiği kitaptı “İle” O an gerçekten ruh halime, ihtiyacıma karşılık vermişti. Bir iç döküş.. Okumaya başladığımda, şu an yazsam ancak bunları yazabilirdim, demiştim. Günlük gibi kendisi. Belki gerçek, belki değil.. Arada “ey okur!” diye seslenerek yalnız olmadığını bildiğini söylüyor. Bende kimi cümleleri çizerek burada olduğumu, onu anladığımı ve onun tarafından anlaşıldığımı söyledim. Kimi yerde burayı da sen düşün, sen tamamla ey okur dedi, eyvallah dedim. Düşünme üzerine daha çok. Derin anlamlar çıkartma, yoğunlaşma, hiç bakmadığın açıdan bakma, kendini yerine koyma, sorgulama, kendinle konuşma, konuşulanları değerlendirme, belleğe kaydettiklerini çıkartıp çıkartıp yazma, öyle derin işte. Üç bölümden oluşuyor. -Önce -İlişki Defteri -Sonra Felsefeyi zaten çok sevdiğimden daha çok düşünmemi sağladı yüzeysel görünen her şey üzerine. Bana iyi geldi, size nasıl gelir bilmem. Ne yaşıyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz. O yoldan geçen ilk kişi siz değilsiniz. Bu yüzden izin verin yolu bilenlerin anlatmasına. Sonra yine devam edersiniz.
İle
İleOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20183,351 okunma
Reklam
744 syf.
9/10 puan verdi
"Yazmasam deli olacaktım" -Sait Faik-
1950 sonlarından başlayan ve civcivli dönemleri taa içinden anlatan ve 27 Mayıs 1960'ta son bulan bir DÖNEM ROMANI okudum. Genel olarak Günsel ve Kenan ana karakterleri etrafında, iç monolog tarzında, 4 bölümden oluşan ve ilk iki kısmı daha çok magazinsel ;) son iki kısımsa siyasi olayların da artmasıyla  dönemin devlet büyüklerinin isimlerini
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Everest Yayınları · 20145,2bin okunma
bugün benim doğum günüm. :) hayat bize çok mutlu anlar verse de, ille de hayal ettiğimiz gibi olsun isteriz bazı şeyleri. o yüzden beklentimi yıllar içinde insanlardan çekip kendime doğru çevirmeyi öğrendim, ya da öğrenmeye çalışıyorum. hep bir şeyleri yapmak için çabalıyorum. bu çabam en büyük mutlulukları sunuyor bana :) bunlardan en büyüğü burada tanıştığım güzel insanlar oldu. kavga ettiklerim oldu, fikir ayrılıklarına düştüklerim oldu ve en önemlisi hayatıma çok şey katan insanlar oldu burada. hepsine çok teşekkür ediyorum. bazenleri kendime diyorum ki bak, bir yıl geçmiş, neler oldu? neler başardın, neler kaybettin, nasıl değiştin? geriye doğru bir bir bakıyorum, her şeyi karşıma alıyorum ve sonra ona sımsıkı sarılıyorum. bugün böyle bir kişiliğe sahipsem bunu geçmişime borçluyum. belki bu yazıyı okuyan değerli insanlarla aynı kelimelerin altını çiziyoruz, aynı alıntılarda gülümsüyoruz. belki bir kitapla yakınlaştı dostluk bağımız birbirimize, belki bir iç döküş, bir söz; belki kocaman bir dostluk paylaştık şu mecrada, ya da bilmiyorum daha henüz yolun başında da olabilirim. bilmiyorum. ama buradayım ve iyi ki de bu güzel insanlar ile karşılaşmışım. iyi ki varsınız, vardınız, var olacaksınız. :)
Bir iç döküş
Unutmak... Aklını yitiriyormuşsun gibi olur . 2 saniye önce düşündüğünü ansızın untursun ve donup kalırsın öylece.Neydi acaba düşündüğün? Hatırlamaya çalışırsın,direnirsin unutmaya ama bir türlü aklına gelmez. -Pes etmeyeceğim,hatırlayacağım! dersin ve ne yazık ki unutup gitmişsin aklına takılan şeyi. Bu çok acı bir durum.Bazı anları unutmak için ekstra çaba harcamamız gerekirken,bazı anları unutmamak için fotoğraflar biriktiririz,ya da not alırız,yazarız(söz uçar yazı kalır misali)Hep tekrar ederiz o unutulmaması gerekenleri. Ben okuduğum kitabın adını dahi unutmak istemiyorum.Okudukça okuyorum,unutmamak için,tekrar tekrar okuyorum,okuyorum ve hep okuyor olacağım.Korkuyorum unutmaktan Okudukça unutmak,unuttukça okumak döngüsü ... Söylenecek çok şey var ama unutulmaması gerekenler de... Güzel anılarımız da dahil tüm güzellikler hep var olsun ,aklımızda olsun,unutulmaması dileğiyle...🤲🌺📚
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.