_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
M.G.: Olay örgüsü açsından romana göz atacak olursak, karakterimiz bir edebiyat öğretmeni olan Elias Rukla; lisede Norveç dili ve edebiyatı öğretiyor. Bölümde en çok İbsen okutuluyor. Derste okutulan eser Yaban Ördeği isimli oyunu. Rukla bu eseri yirmi beş yıldır okutuyor. Ve biz özellikle de onun yirmi beşinci yılının herhangi bir gününde o dersi
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rus Ordusunda Bir Türk Miralay'ın İç Hesaplaşması
. Miralay cüz’i bir duraklamadan sonra «Bizimkiler düşmanla atışıyorlar» diyecek oldu. Fakat bizimkiler kimdir? Düşman kimdir? Bu sual Miralayın beynini bir daha altüst etti. «Biz kimiz?», «Düşman kimdir?».. «Ben Miralay Demir Ali kimim?»... Uzaktan işitilen diğer bir top sesi onun sorgularına bir cevap gibi oldu «Türkler attılar» dedi... Gözleri bir daha camiye minareye, cami etrafındaki yıkılmış evlere döndü. Bu harabenin her bir parçası, her bir taşı ve tahtası ona «bu senin işin, bu senin marifetin!» diye haykırarak onu azarlar gibi idi. Hemen başını aşağı eğdi ve evine doğru ilerlemeğe başladı. Artık başını kaldırıp etrafına bakacak yüzü kalmamıştı. O bir suçlu gibi evine koştu. Kapıyı kapatırken uzaktan gelen birkaç tüfenk sesiyle onların cevapları işitildi. .
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Gece o kadar durgundu ki insan tomurcuk açan güllerin sesini bile duyabilirdi ya da papatyaların kahkahasını, çimenlerin hışırtısını veya iç içe geçmiş daha pek çok tatlı sesi. Tanıdık arazilerin üzerinde parlayan ayışığı dünyayı daha da güzelleştiriyordu.
Sayfa 287 - EphesusKitabı okudu
"Bacaklarını aç benim için." Julia lavabonun üzerinde oturuyordu. Ellerini ha- reketsizce karnının üzerinde tutarak bacaklarını iyi- ce açtı. Clay, onun eteğini beline kadar sıvadı ve iç çamaşırının dışı boyunca burnunu gezdirerek onun kokusunu içine çekti; duyularını tamamen Julia'nın kontrol etmesine izin verdi. Julia derin bir
Sayfa 121
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.