Kendi alevleriyle kavrulmuş, her türlü bireysel varoluştan yoksun kalmış, bir kül yığınına dönüşmüş insan hala yaşadığını duyumsayabilir mi? Küllerimin yeryüzünün dört bir yanına saçıldığını, rüzgârla çılgınca savrulduğunu, bu dünyaya ebedi bir uyarı gibi boşluğa serpildiğimi düşündükçe, sonsuz bir ironinin deli şehveti kaplıyor içimi.