Gelen bir telefon konsantrasyonunuzu, hatta enerjinizi kaybetmenize neden olur ve içedönükler telefon karşısında kendilerini biraz baskılanmış hisseder.
Tipik dışadönükler sohbet esnasında bir yanıt için uzun süre beklemekten hoşlanmazlar ve artık bir yanıt almayı beklemediklerinden konuşup dururlar. Sonuçta bilinçli ya da bilinçsiz olarak karşılarındaki içedönük insanın edilgen olduğu sonucuna varırlar ki bu hiç de doğru değildir. Aslında o sırada fiilen bir faaliyette bulunmaktadır, düşünüyor, tartıyor, formüle ediyordur ancak bunları içsel olarak yaptığından karşıdaki kişi gözlemleyemez.
Sayfa 75Kitabı okudu
Yalnız kalma imkanı olmayan içedönükler, enerjileri çok fazla tükenirse kendilerini "kapatırlar"
"Hızlı değişimlerin" yaşandığı alelade bir gün içedönük birisini kolayca bitap düşürebilir. Bu hızlı değişimler arasında bir şeylerin sürekli araya girmesi, telefon görüşmeleri, ayaküstü yapılan alışveriş ve hatta şaşırtıcı fikirleri ve ani patlamaları ile küçük çocuklar bile sayılabilir.
Godin'e göre insanlar korktukları şeyi yüksek sesle söylediklerinde korkularını yok ederler. Deneyin: Yüksek sesle "Seminer vermekten korkuyorum çünkü dinleyiciler arasında bana katılmayanlar var." deyin.
Sessiz insanların çoğunun içinde sürekli danışabilecekleri bir "hakem" vardır.
İngilizcede Ambivert
Kendilerini kolayca dışadönük hale getirebilen bu sessiz insanlara ben "esnek içedönükler" adını veriyorum.
Sayfa 32Kitabı okudu
Sessiz insanlar etraflarında nelerin olup bittiğini doğru düzgün anlamak isterler, bu nedenle de olup bitenleri tam olarak sindirmeye gerek duyarlar. Kısacası, her ne kadar dışardan öyle görünmese de dışadönüklerle karşılaştırıldığında onlar açısından çok daha fazla şey "olmaktadır."
.. Daha vahim durumlarda, içedönükleri benmerkezci, diğer insanları umursamayan, hatta inzivaya çekilmiş gibi görebilirler. Sevgili dışadönük okurlar, bu hiç de doğru değil! Bunun tek sebebi sizinle karşılaştırıldığında, içedönük insanların yoğun iç yaşamlarıyla daha çok uğraşmaları gereksinmesidir.
Nasıl karşılandığımız nasıl hissettiğimize bağlıdır, yaratmak istediğimiz etkiye değil.
Sayfa 170Kitabı okudu
Dışadönük biri enerjisini rüzgar türbini gibi üretir, enerji oluşturmak için önce dışardan güç almalıdır, daha sonra kendisi işleme katılarak dinamik bir şekilde "dönmeye" başlar. Buna karşın içedönükler "pil" gibidir: dinlenme halindeyken şarj olurlar, bunu yaparken "dışarıdan" bir rüzgara gerek duymazlar ve bu aşamada herhangi bir faaliyette bulunmamayı tercih ederler.
Sayfa 21Kitabı okudu
İçedönükler daha az uyarana gerek duyarlar; dışarıdan gelen herhangi bir dürtü olmaksızın zihinlerinde olup bitenler dışadönüklerin zihinlerindekine göre çok daha fazladır.
Sayfa 30Kitabı okudu