‘Kitap okumayı sever misin? Kimleri okudun şimdiye kadar?’ Amcası solculuktan içerde olan çocuk bu soruyla kaybetmişti sınavı. ‘Sakın demişti Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Aziz Nesin’i ağzına alma yanarsın.’
Sayfa 60 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
BU NE BİÇİM BELÂ
[Nâzım Hikmet Ran'ın Kendi Ağzından İbrahim Balaban'a Anlattığı Tutuklanma Öyküsü] * - Yıl 1937, aylardan Ağustos, İpek Sineması'nın holünde, bana hayran olduğunu söyleyen bir genç yanıma sokuldu: ''Sizin fikirlerinizi beğeniyorum, daha etraflı görüşmek istiyorum. Sizden yararlanmak için, tekrar görüşebilir miyim.?'' deyince, ben onun kesinkes
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
"sormayacak mısın?" dedim hafiften bozularak. "anlatmamak için mi geldin?" dedi. ... kahveyle konuşur gibi devam etti. "inatlaşmak için iki inatçı lâzım... kavga etmek için iki cahil, dövüşmek için iki aciz." "beni de suçluyorsun ama..." dedim dayı dayı. "vurdu kapıyı çıktı diyorum. o devam etti: "birinin kapıyı vurup çıkması için içerde bir kalan, biri çekip gidiyorsa bir gönderen lazım."
Sayfa 160Kitabı okudu
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Atatürk, o zamanlar henüz Gazi Mustafa Kemal Paşadır, bir gün Çankaya yakınlarında gezindiği sırada bir köy klübesi görür. Yaverine: -Acaba içerde kimse var mıdır? Bir kahve içebilirmiyiz? der. İhtiyar bir adamcağız kapıyı açar. Tanrı misafirlerine boş sediri gösterir. Biraz hoşbeşten sonra Atatürk: - Ne yaparsın, ne ile geçinirsin? Kimin kimsen var mıdır? diye sorar. -Bir iki tarlamız var. Bu bağ da bizim. Çoluk çocuk geçinip gidiyoruz. Allah başımızdan Gazi Paşayı eksik etmesinde... -Gazi Paşayı tanır mısın sen? -Nasıl tanımam? Pehlivan gibi boylu poslu (klübenin tavanını göstererek) maşallah hani buraya sığmaz... Sakalı da göğsüne kadar... kıvır kıvır yiğit bıyıklı... Atatük yağverine eğilerek usulca "-sakın düzeltmeye kalkma... İhtiyarın hayalini bozmayalım" demiş. Köylüyü bir masal devini andıran kendi Gazisi ile bırakıp çıkmışlar.
Sayfa 116 - pozitifKitabı okudu
”Yok mu bişey!!”
Masanın etrafı kalabalıklaşır, marangozlar, mimarlar, şairler, ressamlar, tornacılar, motorcular, reklamcılar, karikatüristler ve geceye ayrı bir anlam ka tan kilitçiler, sinirli ama sakin o soruyu, yüzyılların sorusunu masaya sorarlar: — Yok mu bi şey!!! — Dönüyor mu? — İçerde yapıyorlar!!! — Yapışıyor mu? — Harman mısın?
Düşünce ve hayat iki zıt kutuptur. Bu nedenle -Orlando da şimdi bir koltukta oturup düşünüyor- o işini bitirene kadar takvimin aylarını ezbere sıralamaktan, tespih çekmekten, sümkürmekten, ateşi körüklemekten, pencereden dışarı bakmaktan başka yapılacak bir şey yok. Orlando öyle sessiz oturuyordu ki yere iğne düşse duyardınız. Keşke bir iğne
Sayfa 209 - Sia KitapKitabı okudu
Reklam
45 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.