Günler koşar yetişemem Bilmem neyin peşindeyim Anlamına erişemem Hep kapının girişindeyim Takılmışız incesine Yanmışız bilmecesine Döner durur kavuşamam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
Aramızda hiçbir şey niye olmadı biliyor musun... Klinik Terapistimin canım benim şuan bir ilişkiye karar verecek durumda değilsin demesinden 40 yaşında ve hala evlenmemiş terapistimin her duruma zaten olmayacak sadece insanın kendini tanıması için öylesine deneyimlere ihtiyacı var demesinden ve her durumda olayı sadece kendine
Üstadın Ramazan'a dair hatırası...
Ramazandı. Oruçluydum. Tanıdığım bir tüccar iftar yemeğimi her gün evinden, hususi otomobiliyle gönderirdi. Ben de hapishane kapısının yanındaki tel örgüde yemeğimi beklerdim. Herkesin deliğine çekildiği o saatlerde bana izin verirlerdi. Yine böyle beklerken bir gün ihtiyar bir adam tel örgüye sokuldu. Üstü başı dökülen, amele kılıklı bir ihtiyar… Beni asla tanımadan: “Oğlum, içerde bir Necip Fazıl varmış! Şu karpuzu ona hediye getirdim.; Allah rızası için götürüp verir misin? Dedi. Gözlerim, hücum eden yaşlardan yangın içinde: “Ver, baba, hemen götüreyim! Dedim ve aldım. İşte, hasbi, her türlü nefs oyunundan uzak, Allah için verilen hediye… Bu meçhul Müslüman'dan tüten edayı ömrümce unutamam… Keşke o karpuzu kesmeseydim; hep ona bakıp düşünseydim, İslâm ahlâkını fikretseydim, ağlasaydım, ağlasaydım…
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
✨️
KARA GÖZLERE SELAM OLSUN
Alarm çaldığında saat sabahın altısıydı. Hüseyin alarmı kapatıp ranzanın üst katından aşağı indi. İnerken, alt katta yatan Cemal’i de ayağıyla dürterek uyandırdı. Cemal ile çocukluktan beri arkadaştılar. Aynı köydendiler. İlkokul üçüncü sınıfa kadar da birlikte okumuştular. Sonra Hüseyin okulu bırakmış, Cemal ise dördüncü sınıfa kadar devam
Ay Yıldız Filosu 3
- Alyoşa delirdi Kaptan. Geminin üstündeyken poposu da alev almış. Şu an revirde sayıklıyor dedi Doktor Rüm. -Belliydi zaten dedi Kaptan. Ona iyi bakın Doktor. Annesi bana emanet etti. - Üzülmeyin Kaptan bu geçici bir delilik. Yaşadıkları kolay değil. İyi olacak. -Doktor Winchester Lordu Kaptan Dean seni kahve içmeye davet etti. Birazdan istasyon da mola vereceğiz. Ayışığı kafe de seni bekleyecekmiş. Gidecek misin? -Evet Kaptan. - Ne oldu niye utandın. Mert : - Otomatik Fikri kendi kendini imha etti Kaptan şimdi ne yapacağız. - Aman Tanrım! -Birde not bırakmış. "Peşimden gelme ben de kayboldum." Kamyoncu yazısı Kaptan. -Zaten bu Fikri'yi gözüm hiç tutmamıştı dedi Kaptan. Birazdan uzay istasyonuna varırlar. Ayşegül onları beklemektedir. İçerde ise Alyoşa acıdan inim inim inlemektedir. - Yandım anam ben yandımmm.. Gülme Mirzaaa bana gülme..😢
Reklam
“Sen; elinde kumandan, televizyonunda siyasi partilerin Annem içerde öldü baba Televizyonun sesini birazcık kısar mısın?”
Mahmut Fanya Genç
Mahmut Fanya Genç
/ Öldüğü için çayı soğuyan babalar
Muzaffer Özak - Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Kitapçılığa nasıl başladınız? Fakîrlik yüzünden mektebden çıkmışdım, bir yerde yevmiyeli çalışıyordum. Çalışdığım yerde, küçük yaşda bir çocuğun taşıyamayacağı kadar ağır yükler taşıttıkları için kasığım çatladı, fıtık oldum. İş yeri sahibi, beni işden çıkardı. Başka bir işe girdim, gündüzleri
Üç İhtiyar Misafirin Öyküsü
Bir kadın, kapıdan dışarı çıktığında, bembeyaz sakallı üç ihtiyarın kendi evinin önünde oturduklarını görür. “- Ben sizi hiç tanımıyorum!”, der... “- Ama aç ve susuz olmalısınız... Lütfen içeriye gelin de sizlere bir şeyler ikram edeyim!” “- Evin erkeği içerde mi?’ Diye sorar adamlar. “- Hayır!”, der kadın. “- Şu an evin dışında.” “- O evde
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.