Wenn ich so bin wie alle anderen, wenn ich keine Gefühle oder Gedanken habe, die mich von ihnen unterscheiden, wenn ich mich der Gruppe in meinen Gewohnheiten, meiner Kleidung und meinen Ideen anpasse, dann bin ich gerettet vor der angsterregenden Erfahrung des Alleinseins. --Eğer herkes gibiysem, eğer beni onlardan ayıran duygu ve düşüncelerim yoksa, eğer alışkanlıklarımla, giyimimle ve fikirlerimle gruba uyum sağlarsam yalnız olmanın korkunç deneyiminden kurtulurum.
Und zwar wirfst Du es mir so vor, als wäre es meine Schuld, als hätte ich etwa mit einer Steuerdrehung das Ganze anders einrichten können, während Du nicht die geringste Schuld daran hast, es wäre denn die, dass Du zu gut zu mir gewesen bist. - Senin bana karşı çok iyi olman dışında en ufak bir kusurun olmamasına karşın, bu benim hatammış gibi beni suçluyorsun, sanki direksiyonu çevirerek her şeyi farklı yönlendirebilirmişim gibi...
Reklam
Ego-id-süperego
1923'te yayımlanan Ben ve İd (Das Ich und Das Es) adlı kitabında Freud, önce insan nefsini bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı diye üç kısma ayırmış, daha sonra bu ayrımı anlatım açısından yetersiz bulduğu için bir sonraki aşamada "ben-id-üst benlik" kavramlarını geliştirmiştir. Ben, kişinin nefsiyle ilişkili süreçlerin anlamlı/bağlantılı organizasyonunu; id, bilinçdışında potansiyel olarak var olan içgüdüleri; üst benlik/süperego da toplum ve ana babadan aktarılan değerleri ifade ediyordu.
Sayfa 25 - KaknüsKitabı okudu
Noch nach Jahren litt ich unter der quälenden Vorstellung, dass der riesige Mann, mein Vater, die letzte Instanz, fast ohne Grund kommen und mich in der Nacht aus dem Bett auf die Pawlatsche tragen konnte und dass ich also ein solches Nichts für ihn war. Yıllar sonra bile, koca adamın, babamın, en büyük otoritenin, neredeyse hiçbir sebep yokken geceleri gelip beni yataktan kaldırıp kapının önüne atacağı fikrinin, yani onun için koca bir "hiç" olmanın acısını hâlâ çekiyorum.
Goethe
Nur wer die Sehnsucht kennt, weiss was ıch leide Allein und abgetrennt von aller Freude Sehe ıch ıns Fırmament nach jener Seite Ach! der mıch lıebt und kennt, ıst ın der Weite Es brennt mir, es schmerzt meine Eıngewıde Nur wer die Sehnsucht kennt, weiss was ıch leide ( Özlemi tanıyanlar ne çektiğimi bilirler.) (Yalnız ve bütün zevklerden uzak) (Göğün o tarafina bakıyorum.) (Ah! Beni seven ve tanıyan çok uzakta .) (Içim yanıyor, içim sancıyor) (Özlemi tanıyanlar ne çektiğimi bilirler.)
Sayfa 116
Ich hoffe nur, du läufst auf etwas zu und nicht vor etwas weg. Umarım bir şeyden kaçmak için değil de, bir hedefe ulaşmak için koşuyorsundur.
Reklam
196 syf.
9/10 puan verdi
Bir arkadaşım mesaj attı sabah; Mehmed Niyazi vefat etmiş yazmış. Onun da sevdiği, okuduğu bir yazardı Mehmed Niyazi. Ömrünün son demlerine dek evlenmemiş, kendini okumaya, yazmaya adamış bir adamdı. Çok üzüldüm; yaşı vardı, son yıllarında hastaydı. Tanışıp, sohbet etme imkanı bulduğum hatta birkaç kare fotoğraf çekindiğim biriydi. 2010
İki Dünya Arasında
İki Dünya ArasındaMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2022419 okunma
İyi geceler..iyi uykular..
"I lie in bed at night, after ending my prayers with the words "Ich danke dir für all das Gute und Liebe und Schöne" (Akşamları yatağımda şöyle dua ediyorum: "Tanrım, iyi, güzel, doğru şeyler için sana şükürler olsun.")
Sayfa 209 - Puffin Books - The Definetive EditionKitabı okudu
"Ich wäge die Gedanken in der Schale meines Zornes und die Werke mit dem Gewichte meines Grimms. * * Düşüncelerimi öfkemin kabuğunda, eylemlerimi ise gazabımın ağırlığında tartarım."
biyolojik çeşitliliğin amiral gemileri
"Und wenn ich geh, dann geht nur ein Teil von mir.""Ve ben gittiğimde, yalnızca bir parçam gider." Alman pop şarkıcısı Peter Maffay'ın şarkısının sözleri bir ağaç tarafından yazılmış olabilirdi.
Sayfa 130 - kitap kurduKitabı okudu
752 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.