Livaneli sevdiğim yazarlardan biridir. Hayata bakış açımız pek aynı olmasa da yazdıklarını okumayı seviyorum. Kendimi bulduğum, özümü hissettiğim hikayeleri kaleme alıyor. Meryem'in hikayesi de onlardan biri. Annesi kendisini dünyaya getirirken vefat eden, hayatı tek başına anlamaya çalışan, kendi kendini korumayı öğrenen güzel Meryem. İçime
Bu Hayatta bir Anam var, bir diğeri Zübeyde Hanımdır!
Bu Hayatta bir Babam var, bir diğeri Ali Rıza Efendi’dir!
Bu Hayatta bir tek ATATÜRK’üm var!
O da; Başkomutan!
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu,
Anafartalar Kumandanı! Gazi! Mareşal! Başbuğ!
Mustafa Kemal ATATÜRK’tür….!!!
1908’de ki Mustafa Kemal düşmanları kim ise; 1915’te ki de onlardır.
NE MÜMKÜN
Var oluş sancısı coşar içinde
"Nedir bu hurriyet" dersem cevap yok
Şu ömür kaç yıldır, yaşar kaçında
Döküp rakamlara vursam hesap yok
Ölümden korkuyor, ölürcesine
Aslında her şeyi bilircesine
~ Aşk böyledir demek ister Shakespeare ; gelir, geçer. Eğer çok ciddiye alınırsa da öldürür. "En iyi şey bile, güzel kullanıştan yoksuna gerçek sonuçtan kaçıp ulaşır kötülüğe." "Acılar da öyledir..."
"Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı." / 19
~ Kendi içinde
İncelemeye başlamadan önce, bir yanlış anlaşılmanın önünü şimdiden keseyim. Alt başlıkta da yazıyor "Psikiyatrik İlaç Kullanımına Eleştirel Bir Bakış" diye ama gözünden kaçan olur, kitabın ismini duyar duymaz tetiklenecekler için: kitap tümden farmakoloji bilimini değil, psikiyatrik ilaç sektörünü inceleyip eleştiriyor. Aşı karşıtlığı,