Ve o büyük gün geldi...
Neden bu kitap? Neden 6 aylık arayış ve nihayet kavuşma?
Ben uygulamaya yeni gelmiştim. Daha yeni keşfediyordum buraları. Bir öneri üzerine güzel bir sayfaya bakmıştım. Daha ilk günlerim ve yorum yazmaktan bile çekinirdim.
Bir alıntı çıktı karşıma. Şöyle diyordu;
"Vurma abla" dedim, "çocuktur o."
3 yaşındaki Müslüme'den gelen haberle bir kez daha parçalandı içim.Kulaklarımızın duymadığı bir iğrençlik, gözlerimizin görmediği bir çirkinlik kalmadı artık..Kiminin umrumda değil, kimimiz ise bu olayları yadırgıyor, kızıyoruz üzülüyoruz fakat hiç düşündük mü dünyada olan bu kötülüklerden her birimizin bir payı olduğunu.Nasıl mı? İyi bir anne,
Uçurtma Avcısı Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Khaled Hosseini’nin(Halid Hüseyni) ilk romanıdır. Bir Afgan tarafından yazılmış ilk roman olma özelliğine de sahiptir.
Kitapta, Afganistan'ın Kâbil kentinin Vezir Ekber Han bölgesinden bir Peştun olan Emir isimli bir çocuğun hikâyesi anlatılmaktadır. Bütün olayları Emir’in gözünden bakıp,
Selam arkadaşlar ! benim gibi vize haftasında olup da çılgınlar gibi kitap okuyanlara buradan kalp :).
Biraz duygusal bir inceleme olacak bu yüzden önce kitap hakkında konuşmak istiyorum.
Kitap1928 yılında yayımlanmış Cumhuriyet öncesi eserlerden.Kitabın olaylar zincirini Öğretmen Zehra ve babası Mürşit Efendi oluşturuyor.Yazar bu eserinde
Heft Reng çok başarılı bir ağ kurmuş. Yeni yazarları, yazma aşkına tutulanları, ilham perisiyle sevdalı olanları bu ağda bir biriyle buluşturmuş.
HRSanat nice hikayenin ve şiirin toplu halinde okunması için başarıya giden yolda taktir edilecek ilk adımdır.
Kitabın pdf halinde de 1k'da yayımlanması daha çok okura
Ömer abiyle görüştüm üç günlük erzak gitmiş 🙏
Arkadaşlar sağolun varolun, Allah hepinizden razı olsun. Çocuklar çok sevindi dedi, içim parçalandı. Çadır gitmemiş ama en azından erzak gitti. Keşke herkese yetişebilseydik., 😔
Bu çocuklara yardım etmek için dağları yerinden oynatmak istiyorum diyen Pam Cope ...
Her çocuğun rüyasını gerçekleştirip hedeflerine varmaya hakkı olduğunu düşündüğü için elinden gelen her şeyi yapan , evini satıp daha küçük bir eve çıkan , kredi kartlarını kapatıp sadece nakit para harcamaya başlayarak harcamalarını kontrol altına alan ,
Sevgili Gençlik
öyle parçalandım ki ömrümde
sevgiyle öfke arasında
sevgimi öfke vurdu
öfkemi sevgi kaçırdı
içim parçalandı arada (sf-107)
…
Bu kitap, birinden aldığım ipince bir hediyeydi bana.
Çapraz okuma listeme ekledim fakat bir solukta bitirdim. İçeriğinde argo kelimelere yer verilmesine rağmen “Rengahenk” kitabında oluşan bütün ön yargılarımı kırdı tontonum. Bir şans verilmesini tavsiye ediyor, okuyacak olan arkadaşlara şimdiden iyi okumalar diliyorum.
|
Öncelikle pedagog olan ve yurt dışında yaşayan, yazar Ayşe Nart Hanım'ı tebrik ederim; bu kadar cesurca eserini kaleme aldığı için...
Kitabın konusu oldukça zor. Sebebi ise bir çocuğun masumiyetine uzanan kirli eller. Adına ne denirse densin, tarikat , kilise, okul hiç fark etmez, eğer bir çocuk şiddet görüp üstüne tecavüze uğruyorsa bunun
Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
İçim parçalandı arada
Bi de bigün baktım gökyüzüne bi bayram gecesi
Bi kestane fişeği açmış yedi rengimden
Yağıyorum çocukların üstüne.
Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
İçim parçalandı arada.
Bi de bigün baktım gökyüzüne bi bayram gecesi
Bi kestane fişeği açmış yedi rengimden
Yağıyorum çocukların üstüne.
Öncelikle bu kitabı herkes okumalı. Gerçek yaşanmış bir olay.
Okuyun , okutun.
Kitap 1992 - 1995 arası Bosna’ da yaşayan SOYKIRIMI anlatıyor. Ahh suada ağlamaktan mahvettin beni. Kitaba ilk başlarken Saraybosna’da konservatuvar okuyan ve harika piyano çalan Suada ile Tarık hikayesini dinliyorsunuz. Suada teyzesiyle beraber yaşar.
Tam tamına bir aşk romanı diyorsunuz ama sonra tabiri caizse yer yerinden oynuyor. Aşk ve savaşın iç içe olduğu bir kitap.
Kitapta yazar, Bosnalı Müslüman Suada’nın ağzından anlatıyor her şeyi. Konuya gelecek olursak Suada’ya okul yıllarında iki delikanlı aşık olur biri müslüman Bosnalı Tarık diğeri Hristiyan sırp vukadin.
Ama Suada tarıkı seviyordur Vukadin’e “ kalbimde iki kişiye yer yok” der. Bunun hırslıyla Vukadin okulu bırakır ve orduya devam eder. Daha sonrasında savaş ortaya çıkar. O sırada Suada bayram tatili için ailesinin yanındadır . Savaş patlak verir ve suada dönemez. Ve en sonunda savaş ilerler ve Suadanın ailesinin evine baskın yapılır. Sevdikleri ölür. Tecavüzler, zulümler , insanlık dışı her şeyi yaşarlar. Suada, babası ve iki kız kardeşi esir alınır. Görmedikleri işkence kalmaz. Ve sonrasında Suada esir kampında Vukadinle karşılaşır ve eziyetin en büyüğünü yaşar. Geriye pırıl pırıl Suada’dan geriye ölü gibi yaşayan Suada kalır. Öyle içim parçalandı ki, ağlamaktan helak oldum okurken.
Yazarımız Sinan Akyüz bu hikayeyi Suada’ dan dinlemiş ve sonra ortaya bu kitap çıkmış.
Ah Bosna! Sen bu kadar acıya ve zulme nasıl göğüs gerdin. Hayatımda okuduğum en güzel kitap , şiddetle öneririm...