Bugün bir bebek cenazesine katıldım. İçim sızladı canım yandı.. Gazze'de katledilen, açlıktan ölen çocuklar gözümün önüne geldi; yaşama hakkı, oyun oynama hakkı, gülümseme hakkı elinden alınan çocuklar...
"Panthera Pardus Tulliana" ya da diğer adıyla "Anadolu Parsı" bu isimler duymuş muydunuz? Epey iri KEDİ.
Bir zamanlar özellikle Batı Anadolu'da, Batı Ege'de, Kuşadası-Dilek yarımadası alanında doğasında özgürce yaşayan bir muhteşem kediydi. Di-li geçmiş zaman kullandım, çünkü neslinin tükendiğine dair çok güçlü kanı var.
Bir öfkeyle numaramı değiştirdim bir gün. O zamana kadar aramadın, belki de ondan sonra da hiç aramadın. Her gün bir fotoğrafını sildim, her gün senden kalan bir anıdan kurtuldum. Tam iki yıl sürdü.
İşte o ilk iki yıl canım çok yandı... Ama evimi değiştirmem çok daha uzun sürdü. Çünkü ne zaman istesen beni burada bulabilirdin. Belki özlersin, belki dayanamazsın, belki aklına eser de çat kapı gelirsin diye gidemedim bu evden. Çok bekledim seni, çok yandım, çok ağladım, çok kırıldım... Dedim ya çok zor günler geçirdim...
Gitgide alışıyor insan işte her şeye... Bitmez dediğin aşklar bitiyor, gitmez dediğin insanlar gidiyor, geçmez dediğin yaralar geçiyor bir bir... Yani iyileşiyorsun...
Tam dört yıl sonra taşındım bugün. Bunca zaman gelmedin, şimdi gelsen de ancak misafir olursun. Nasıl ki sana olan sevgim bitti, öfkem de dindi geçti... Aslında unutmuştum seni büsbütün. Az önce eski bir kitap arasında kalmış bir fotoğraf geçti elime. Ben sana bakıyorum, sen objektife gülümsüyorsun. Fotoğrafın arkasında "Sen bana baktığın sürece ben hep mutlu
olacağım..."
diye bir not vardı. Ben sana bakmıyorken sen kiminle
mutlu oluyorsun diye düşündüm biraz, biraz da üzüldüm doğrusu. Sonra yaktım fotoğrafı, inan bana içim hiç acımadı. İçimde işte öyle tükenmişsin. Bir zamanlar canım kanımdın, artık hatıram bile değilsin...
Düşlerimdeki sensin, İçimin yangınına göz yaşım fayda etmiyor… Gideceğim bütün yollar sana çıkıyor… Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim sensiz boğazımdan geçmiyor. Acıyor içim acıyor canım yandı içim acıyor… Benim içim hiç böyle acımamıştı. Göz yaşlarım kan oldu aktı yüreğime… İçime hançer saplıyorsun delik deşik ettin yüreğimi… Kalp dayanır da beyin ne yapsın buna?
Has bahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül
Bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan
Tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl
Bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan
****
Yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş
Bulutlar aynalara seni sordu ıraktan
Deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş
Nehirler aktı sana; ben uzaktan uzaktan
****
Peşimde her âşığın