İçime gir ve gözlerimin arkasında seni taşımama izin ver. Kendini benim göz bebeklerimden seyret... Seni gözkapaklarımın altında taşıyorum, aynı zamanda içimde ve bilincimdesin...
«… Kendime korkacak bir şey olmadığını kanıtlayacağım, olduğum her şeyin, her zaman başlangıcımdaki bir kadının olduğu yerde olacağını kanıtlayacağım, bir gün içimde olduğum şeyi inşa edeceğim, tek bir hareketimle dalgalar güçle yükselecek, saf su şüpheyi boğacak, farkındalık, bir hayvanın ruhu gibi güçlü olacağım ve sözcüklerimi söylediğimde düşünülmemiş ve yavaş olacaklar, hafifçe hissedilmiş değil, insanlık için istekle dolu değil, geleceği çürüten geçmiş değil! söylediğim şey ölümcül ve bütün gelecek kulağa!»
Sayfa 171
Sözler vardı içimde işe yaramayan
Sözlerle konuştum karanlıkla. . .
Sayfa 41Kitabı okuyor
Benim olmuş başkalarının bin türlü acısı vardı içimde.
Sayfa 391Kitabı okuyor
Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda
İçimde yağmur duasına çıkmış birkaç köy
Birkaç köy sular altında.
Kalbimin doğusu,
Her resme güneş çizen bir çocuktu.
Gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda
Kavrum ve çatlaktı dudaklarımın toprakları.
Ölümün ötesinde bir köy vardı
Orda, uzakta, kalbimin en doğusunda
Şimdi bana yalnızca
Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı.
Sayfa 39Kitabı okuyor
Ayrılık Sevdaya Dahil
"Sadece ben farklıyım
Biraz dalgın ve uzak
Bir hayli karamsar
Biliyorsun
İçimde kirli bir balon gibi büyüyen boşluğun
Tek bir sebebi var
Senin yokluğun"
Sayfa 83 - Tûrkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Elini altımdan uzatıp parmaklarını sızlayan klitorisime bastırdı ve ovalamaya başladı. Dili çıldırtıyordu beni. Onun için artık bedenimle ilgili herhangi bir sınır kalmadığını bilmek, içimde kabaran orgazmı daha da kışkırtıyordu. Ne isterse yapabilirdi bedenime - ona sahip olabilir, onu kullanabilir, ona zevk verebilirdi. Yüzümü yastığıma gömüp çığlık çığlığa bağırdım gelirken; öyle bir esrimeydi ki yaşadığım, dizlerimin bağı çözüldü ve yatağa yığıldım.
Sayfa 261
hatırladığım zamanlar içimde her şey altüst oluyor, kendimi batmak üzere olan bir gemi gibi hissediyordum. her şey çatırdıyordu ve ben duyuyordum, biliyordum.
“Ben bir şey yapmadım, insanlar kendilerini içimde öldürdüler.”
Raylar uzanırdı içimde kilometrelerce
Sayfa 26Kitabı okuyor
İçimde öyle bir sıkıntı var ki yaşlar gözümün ucunda - ağlarken dökülen değil, tutulan yaşlar bunlar; bir ruh hastalığının yaşları, hissedilebilir bir ıstırabın değil.
Tanrı, içimde bir sancı.
Sayfa 176 - KapıKitabı okuyor
Sefer de tahammül de içimde ..
“Alnımıza ya tahammül ya sefer yazılmış. Bize sefer düştü.” diyerek eskinin omzunda sazı diyar diyar gezen âşıkları gibi kendini tozlu yollara vurdu.
Belki de varlıklarından şüphe ettiğim bütün duygular içimde ama onları uyandıracak olanlar ortada yok.
Yoğunlaşma bazı sorularla başlıyordu. Yaradılışımı, geleceğimi, çevremi, insanların farklılığımı, duygularımın çeşitliliğini sorguluyordum. Kendimi dinlemeyi öğrenmekti bu yaptığım. Çünkü duyulabilecek kadar yüksek bir ses vardı içimde. Bunu fark edince, dünya üzerindeki bütün insanlar birden yok olsalar dahi yalnız kalmayacağımı anladım. Çünkü ağzımdan çıkan, baş- kalarının duyabildiği bir sesin yanında içimde yankılanan ve kimsenin varlığından bile haberdar olamayacağı başka bir ses daha vardı. Demek ki kendimle diyalog kurabilir, aynı konu hakkında yüksek sesle bir söz söylerken, içimden de bambaşka bir cümle kurabilirdim. Dünyayla aramdaki köprüyü ve kendime açılan kapıyı böylece keşfettim.