Yalnızlık, çıkar gelir elinde şüpheli hediye paketleriyle Adamın gönlünü öyle hoş tutar ki, bırakamazsın...
İçimdeki Mezhepler
“Onlar dinlerini bölük pörçük ettiler. Öyle ki, her kısım, kendi elinin altındakiyle sevinir.” Mevlana’nın anlattığı fil hikâyesinde dönüp duruyorum. Karanlık bir çadırda, daha önce hiç fil görmemiş insanlar, filin neresinden tuttularsa fili öyle tanımlıyorlardı ya hani, işte o fil çadırında dönüp duruyorum. Kâh sırtına dokunuyorum kâh kulağına…
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
''Bu yağmurları yağdıran kudret, Seni bana yazmasını da bilir elbet. Demem o ki, sabret, Ama evvela kısmet.'' Üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen hala unutmadığım yanlış hatırlamıyorsam ''Barine'' şiirinin bir dörtlüğü. Gerek şairin Çerkes olmasından -gerçi ne kadar kendinden ''Yazan Adam'' diye bahsetse ve İçimdeki Sen Kırıntıları şiirinde: Şiir de yazamam. Şair desen hiç değilim. Zaten şiirden de anlamam, dese de ben ona kalemini adeta aşkla kullanan şair diyorum- gerek ilk okuduğum şiir kitabı olmasından bir gecede tekrar tekrar başlayıp bitirdiğim şiir kitabıydı. Hatta lise de sunum konumuz en sevdiğimiz şair ve şiirleriyken Davut Sandıkçı ve kitabını konum olarak almıştım. Bir sonraki yıl kendisiyle sosyal medya üzerinden konuşma fırsatım oldu ve ben kitabınızı bir gecede birçok kez okudum dediğim zaman bana şunu söylemişti: -Bir gecede okumana sevindim ama yazmak için kaç geceler gerekti? Kimi şiirinde Mızıkacı Kız, kimi şiirinde P'i'renses, kimi şiirinde Setenay diye bahsediyor sanırım sevdiği kızdan. Peki aşk mı? Olursa, şiir gibi olsun, çay gibi sıcak olsun; öyle olsun...
Öyle
ÖyleDavut Sandıkcı · Sokak Kitapları Yayınları · 201415 okunma
Biraz depresif :(
Yazdığın şiirleri dosta okumaktan seni alıkoyan neydi? Her bocalamayı, kederi, gamı , kendine milat kabul eden bu kıza ne oldu? Dost yüzü ne ara acı verir oldu? Güneş niye içimdeki karanlıkları aydınlatmıyor? Niye kurumuyor yanaklarım niye kurumuyor! Geçtiği yolu sevdiğim , su içtiği bardağı bile sevdiğim; o candan öte canım, cananım niye tarafından imtina ediyor? Hem çok yakınım, hem çok uzağım, bütün söylemek istediklerim işte şuramda; boğazımda bir ura dönüşmüş, ben ses vermesem de sen duy! Duy beni aldığım nefes beni boğuyor... Gel de tut kalbimi, tut ki zerrelere ayrılacak. Seni yaralayanın yaralarını sar, sarki affedildiğini bilsin...Senden sevgi kırıntıları dilenen şu acizi çevirme kapından. Ölmek üzere olan şu çiçeğe su ver ! Yada sadece sarıl ona sarıl ki senin kollarında can versin.. 🥀,🥀🥀
Olur da yazdıklarıma rastlarsan eğer, okuma sakın İnan ki sana dair kullanılmış her harf boğazına durur Sen artık, ilahi bir mucize için fazlasıyla kirlisin Ruhum duysa, kahrından kudurur!!!
Reklam
"Yalnızlık, çıkar gelir elinde şüpheli hediye paketleriyle Adamın gönlünü öyle hoş tutar ki, bırakamazsın..."
Şiir gibi bakan kadınlar, Şiirden anlayan adamları sevmeli. Sevmeli ki; ziyan olmasın o mısralar.
Sayfa 24
Eğer bir günüm daha olsa seninle geçirilecek Yırtar kozamı, ilmek ilmek sana gelirdim Beni her bahar tekrar öldür kabul Fakat bilmelisin ki bizim dokularımızdan asla; El emeği göz nuru bir aşk örülemeyecek!
Sayfa 139Kitabı okudu
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
Oğuz Atay’a Aceleye getirmek istemiyorum seni. Yavaş yavaş, pekiştire pekiştire, harf harf yerleşsin anlatılan tüm bu 1 hayata dair özetler. Bir kenara koyuyorum bitme diye. Sonra tekrar alıyorum avuçlarıma ağaçtan yontma deste deste sayfaları ve tekrar içiyorum bir yudumda su içer gibi yazılarını, bilgiye aç, bir dart tahtasını orta yerinden vurmak gibi hep bir nokta atışı dile gelmeyen acılarıma, köşeyi dönsem yine kaybolduğum yere tekrar dönecekmişim de senin cümlelerinde ait olduğum yeri bulup tam o noktada işte tam da o harfte kalmak istemiş gibi , sanki içimdeki bir yerler çok benziyormuş da derinlerimdeki sessiz minik gölü bir damla su ile seslendirmişsin gibi, sanki tek nefes koşmuşum da son anda otobüsü kaçırmışım gibi, bir ölüm içinde bir hayat, bir hayatın içinde binlerce ölüm varmış gibi, “Dokunma!” derken bir yandan sarılmaya ihtiyacım varmış gibi,... Nasıl anlatsam bilemedim inan... Yaşasan koca evrende beni bir sen anlayacakmışsın gibi, kimselere bir kelime söylemeye derman bulamazken sana gibileri sürekli sıralayacakmışım gibi. Çok tanıdıksın. Hala bi köşemde duygu kırıntıları olmalı bu yüzden daha bu ve bunlar gibi bir çok duygu sıralayabilirim sana içimden.. Sesimiz çıkmayabilir belki hayat ve insan şartlarından ama evet evet biz buradayız hala sevgili yazar! Sevgiyle ve saygıyla.
Reklam
yalanlar üzerine inşa ettiğin onca çocuksu aşkın sayesinde evet belki de cümle cihana hükmetmen sağlanacak fakat tarihte asla, sahiden sana ait bir masal olmayacak! çünkü muhtaç olduğun kudret ve de haysiyet, senin hain damarlarında zaten yok!
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.