Aşk tek kişilik bir yangındı ve içinde yalnız ben vardım.
Söyle şimdi, sen beni özlememeye nasıl dayanacaksın? Ya ben? Önce ezber edip sonra unuttuğum o ateşi içimde nereye saklayayım? Söyle bu acının kalbimizdeki yeri neresi?
Reklam
Seni gölgelemeyen bulutun altından bile geçmek istemezdim ben. O yüzden sen gittiğinden beri gökyüzüne bakmıyorum.
104 syf.
·
Puan vermedi
Kısa hikayeleri derinlemesine anlatan bir öykü olmuş yazarın uslubu içten ve herkesin yaşamına değinen her okuyanın illaki bir öyküde kendini bulacağı bir kitap
İçimden Kuşlar Havalandı
İçimden Kuşlar HavalandıH. Meriç Doruk · Sola Unitas · 201914 okunma
Senin nefes aldığın kente uğradım sevgilim. Soluğun soluğuma değdi. Gökyüzüne kuşlar havalandı göğsümün kafesinden. Ruhum devasına kavuştu. Senin nefes aldığın kente uğradım sevgilim. Sarılmak, öpmek geldi toprağını içimden.
İdil Pehlivanlı
İdil Pehlivanlı
Senin nefes aldığın kente uğradım sevgilim. Soluğun soluğuma değdi. Gökyüzüne kuşlar havalandı göğsümün kafesinden. Ruhum devasına kavuştu. Senin nefes aldığın kente uğradım sevgilim. Sarılmak, öpmek geldi toprağını içimden. . . . Bin yıllık hasret, yerini vuslata bıraktı... antoloji.com/senin-nefes-ald...
Reklam
”Elindeki kuş senin olsun,” dediler. Çok sevindim, kuşum elimde bir iki adım attım, sonra nedense birden durdum, havaya baktım, çocuklar beni izliyorlardı. ”Sağ olun, çocuklar," dedim, ”çok sevindim.” Sonra elimi havaya uzattım, kuş avucumdaydı, Ertuğrulu anımsadım, içimden ne geçti ne geçmedi, bir ara durdum, çocuklar bekliyorlardı, havadaki elimi açıverdim, kuş havalandı, birden çocukların çığlığım duydum, kuş zikzak yaparak uçuyor, çocuklar ellerini çırparak, bir hoş bir sevinç kasırgasında dönüyorlar el çırpıyorlardı. Kuş havada sağa sola bir iki kere çavıp kırdıktan sonra ormanın üstüne vurdu, gözden yitti gitti. Çocuklar, kuş gözden yitince bir an donup kaldılar, oldukları yerde Öyle kıpırdamadan durdular, sonra birden hepsinin her yerden kafeslere saldırdığını gördüm. Gülerek oynayarak, sonsuz bir hızla elleri işleyerek, kafeslerden birer ikişer kuşları alıp alıp havaya fırlatıyorlardı. Kafeslerde bir tek kuş kalmayıncaya kadar elleri işledi. Gökyüzü kuşlar sürüsündeydi. Benek benek, serpilmiş, çavarak, zikzak yaparak, sersem, delirmiş, yol arayan, dönüp duran, sonra birden gökyüzüne ok gibi fırlayan, oraya, ormana uçan... Bir kuş hercümerci, çırpınması... Kuşlar bittikten sonra üçü de oraya, kafeslerin yanına çöküverdiler. Kollarını dizlerine dolayıp oturdular. Hiçbir şey söylemeden onlardan uzaklaştım.
*konuya bağlı*
İnsanlar neden cevabını bildikleri soruları sormaya bayılırlar!
Sayfa 7 - Sola Unites Yayınları