200 syf.
·
Puan vermedi
SÖYLEMELİYİZ BİLSİNLER
Şermin Yaşar’ın ilk okuduğum romanı oldu ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Gerek hikayesi açısından gerekse karakterlerin ağzından çıkan bazı sözler öyle içinize işliyor ki anlamsız anlamsız duvara baktığınız oluyor. 200 sayfa su gibi akıp gidiyor. Bazı romanlarda keşke daha uzun olsa diyordum yahut daha kısa da olabilirmiş diyordum ama bu roman
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,712 okunma
Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Oysa onunla benim aramda her zaman öyle bir uçurum açılıyor ki, yanında olduğum zaman soğuğu içime işliyor, uzak olduğumdaysa bilincimden kayboluyor. Onu her defasında daha derin kederler içinde terk ediyor her defasında daha ateşli bir arzuyla geri dönüyorum, tıpkı bir sırrın peşinde koşan, ama doğanın yardımı reddettiği bir bilim adamı gibi; hayatı bir tuvale geçirmek isteyen, ama sanatın bütün imkânlarıyla birlikte bu hoş girişimde boğulan ressam gibi…
Odaklanıyorum Hiç düşünmediğim düşünceleri Hiç düşünmediğim geceleri Hiç düşünmediğim umutları Sadece kafamı karıştırıyor Bazen karşımda konuştuğum her duvar Hayatı anlamamı,farkındalığımı sağlar Dertlerimden akan her kan Ayrı bi hüzüntüyle kaplar içimi Nefret ediyorum Kibirli insanlardan ve yalancı kağıtcılardan Bir okyanusun sonu olmadığını Rüzgarda saçlarımın uçuşması Âdeta fırtına da dalyanların çığlıkları Yüzümden düşen her yaş incileriyle birlikte geçiyor Kayıtsızlığında gömülen şu hayat Her ansızın içime işliyor Nefret ediyorum korkmaktan Bedenimi korkutan her gölgenin siyahlığı Umutsuzlarımı yansıtır Yersiz sözlerin olduğu kâinatta Nefret ediyorum Hevesimi kıran şu hayattan > Mrs.Aria
Doğaçlama
"Yol boyunca ilerlerken, şairane bir seyirdeyim. Durgun akşamların sakinliği içime işliyor, gün batımını düşündürüyor yüzün. Saçların rüzgarda hafifçe dans ederken, ellerin sessizlikle buluşuyor. Kim bilir neler hissediyorsun şu anda, belki de aynı manzarayı paylaşıyoruz. İçimdeki melankoliyi yansıtan bu tablo, beni derinden etkiliyor. Şiirlerin en güzel nakaratları bu anlarda doğuyor ve ruhumun derinliklerine işliyor. Bu yolculukta, gözlerimiz aynı ufuklara bakıyor. Belki de bu sessizlikte, kalplerimiz aynı ritimde atıyor. Ellerimizi tutup ilerlemek istiyor musun, yoksa yolculuğumuza sessizce devam mı edelim?"
Görmeyi öğreniyorum. Nedenini bilmiyorum, her şey içi­me işliyor ve eskiden her zaman bittiği yerde durmuyor. Bil­mediğim bir iç dünyam var. Şimdi her şey oraya gidiyor. Orada neler olduğunu bilmiyorum
Reklam
Gözyaşlarımın bir ateş parçası gibi yanaklarımı yaktığına ilk defa şahit oldum galiba. Şimdi gecenin bütün sırları, kötülüklerin üstünü örtmüşken odamda küçücük bir ışıkla tavana bakarken seni görüyorum.Gülümsüyorsun. Ne kadar buruk bir his.Uzun zamandır gülmemişsin bile bana içime işliyor. Yastığıma değil keşke sana sarılacak kadar olsaydın bende.Belki yastığımda bulamadığım teselliyi sende bulurdum diyeceğim ama cansız bir varlık bana karşı artık atmayan kalbinden daha canlıdır muhtemelen. Gecelerime korkunç bir sancı bıraktın.Bunu tüm kötülük ve günahların üstünü örten karanlık bile örtemiyor. Teşekkür ederim.
"Yalnızlık derinleşiyor. Sezgilerin de sardunyaların kokusuyla, dolunayla ve olgunlaşan acıyla derinleştiğini hissediyorum. Acı içime işliyor, jilet gibi keskin; kopkoyu bir kan dolaşıyor damarlarımda."
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime.
Sayfa 186Kitabı okudu
Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Yedi
"Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bi zamansızlık hâlinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi? Beklendiğini ve nasıl olsa bekleneceğini bildiğin için gelmiyorsun. Çektiğim tarifsiz üzüntüler kim bilir sana nasıl bir haz veriyor olmalı? Yoksa gelirdin. Böylesine bekletmezdin beni. Zamansızlığın çıldırtıcı karanlığına itmezdin. Bir an için olsun seni unutabieceğimi düşünsen; gelirdin elbette ve bir daha hiç ayrılmazdın benden. Gururun seni unutmama razı olmazdı. O zaman kendini unutturmamak için, gururunu bile ayaklar altına alabilirdin. Oysa şimdi seni unutamadığıma o kadar eminsin ki, bunları düşünmüyorsun bile... Bütün istediğin gitgide artan bir güç ile, durmadan yalnız seni sevmem. Değil mi?"
Sayfa 186Kitabı okudu
Sen yoksan, zaman yok. Saatler ilerlemiyor artık. Yokluğun dayanılmaz bir zamansızlık halinde işliyor içime. Dakikalara bir yılın ağırlığını yüklediğin yetmez mi?
Sayfa 186 - Everest Yayınları
931 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.