Ne kadar isterdim şu an kendimi salıvermek, unutmak ve uyumak. Yapamam oysa, boğulacak gibiyim çünkü. Varoluş her yanımdan içime işliyor, gözleriyle, burnuyle, ağzıyle sokuluyor. Ve anîden, bir vuruşta gözlerimin önündeki perde yırtılıyor, anladım, gördüm artık.
Can YayınlarıKitabı okudu
Görmeyi öğreniyorum. Nedenini bilmiyorum, her şey içime işliyor ve eskiden her zaman bittiği yerde durmuyor. Bilmediğim bir iç dünyam var. Şimdi her şey oraya gidiyor. Orada neler olduğunu bilmiyorum.
Reklam
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
"Yaran ne kadar derinse şarkılar ve şiirler de o denli işliyor içine.Sığ yaranın derinliği de olmaz "demiştin ya hani... Öyle işliyor ki içime şarkılar
Yavaş, asil ve muhteşemdi, kulaklarıma dayanılmaz derecede güzel geliyordu. Sanki içime işliyor, ruhumu kedinden geçiriyor, derinlerde bir yerlerde tınlıyordu. Son güzel nameler kaybolana kadar, müziğin benim için oluşturduğu dünyanın içine dalarak oturdum. Uzun bir süre sessizce oturdum ve günlük hayata sırtımı döndüğümü fark ettim. Bu Handel'in 'Largo'sunu ilk dinleyişimdi. (youtu.be/uMlxM69ZJFA) Müzik bana parlak ve güzel bir dünyanın kapısını açmıştı, bazen neşeli ve gürültülüydü, fakat çoğunlukla düşünceli ve üzgün bir dünya. Radyodan başka bir yerde dinlememiştim, hiç opera görmemiş, hayatımda hiçbir senfoni konserine gitmemiştim. Fakat yine de kısa zamanda bütün büyük bestecileri ve eserlerini öğrenmeye başladım. Chopin en sevdiğim oldu, fırsatım olsa bütün gün onun piyano müziğini dinleyebilirdim.
Reklam
453 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.