VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
İÇ BAKIŞ SÜRECİ
Kadim Yogiler, insan vücudu hakkındaki dikkate değer bilgilerini büyük ölçüde bir iç gözlem süreci yoluyla elde ettiler. Raja Yoga sayesinde kendilerinin o kadar yoğun bir şekilde farkına vardılar ki, büyük kan damarlarını, sinirleri ve organları görmek yerine içsel olarak hissettiler. Bu tür iç gözlemlerden, kundalini'nin tezahür edebileceği
Reklam
Harname
Acaba tarih ezeli bir tekrar mıdır? Yoksa insanlar gün geçtikçe , teknoloji geliştikçe, konfor düzeyi arttıkça geçmişteki hatalarından ders alıyor mu? Yoksa her gün, teşbihte hata olmaz , hata güneşimiz hiç aksaksız doğmaya devam mı ediyor? Ne dersiniz ? **" Bir eşek var idi zaif ü nîzar Yük elinden katı şikeste vü zâr Gâh odunda vü gâh
Ya Rahman ! Bayramımızı mübarek eyle. Günümüzü bereketli eyle. Sevdiklerinizle bayram sevincini yaşattığın için şükürler olsun . Kur’an ile hayatını taçlandıranlardan eyle. Kur’an ile olan bağını sadece Ramazan’a has kılmayıp bir ömre sığdıranlardan eyle. Her türlü afetten koru bizleri. Maddi manevi acılarımızı dindir. Şifa ihsan
Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, diyor Caner Almaz. İnsan dünyanın vebası: “Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını. Aşkını, inancını. Etini yer, kalbini söker. İnsan dünyanın vebası.” Bir bayrama daha yaklaşırken, iyi insanlar dileriz sevgili okur. Sanırım şu çağda ihtiyacımız olan tek şey, iyi insanlar. (Alıntı)
Günaydın. Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, diyor Caner Almaz. İnsan dünyanın vebası: "Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını. Aşkını, inancını. Etini yer, kalbini söker. İnsan dünyanın vebası." Bir bayrama daha yaklaşırken, iyi insanlar dileriz sevgili okur. Sanırım şu çağda ihtiyacımız olan tek şey, iyi insanlar. Var olun.
Reklam
Biryudumkitap
Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, diyor Caner Almaz. İnsan dünyanın vebası: "Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını. Aşkını, inancını. Etini yer, kalbini söker. İnsan dünyanın vebası." Bir bayrama daha yaklaşırken, iyi insanlar dileriz. Sanırım şu çağda ihtiyacımız olan tek şey, iyi insanlar.
Günaydın
Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, insan dünyanın vebası: “Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını. Aşkını, inancını. Etini yer, kalbini söker. İnsan dünyanın vebası."
Caner Almaz
Caner Almaz
Bir bayrama daha yaklaşırken, iyi insanlar dileriz sevgili okur. Sanırım şu çağda ihtiyacımız olan tek şey, iyi insanlar. Var olun. 🌺
Günaydın. Bitmek bilmeyen bir sıkıntı. İnsan, diyor Caner Almaz. İnsan dünyanın vebası: "Yaşamın sonuna doğru yürüyoruz. İçimizde heves kalmamış. Yaşamaya. Sevgiye. Aşka. Belki, diyorum, belki Neşe'nin biraz hevesi vardır. Ama çok sürmez, onu da üzerler. İnsan dediğin birbirini yer, yer de doymaz. Duygularını yer, zamanını, yaşamını, heyecanını. Aşkını, inancını. Etini yer, kalbini söker. İnsan dünyanın vebası." Bir bayrama daha yaklaşırken, iyi insanlar dileriz sevgili okur. Sanırım şu çağda ihtiyacımız olan tek şey, iyi insanlar. Var olun.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Yalnızlığı seviyoruz değil mi? Kendimize söyleyip duruyoruz ya bunu. Başka bir çeşit övünç biçimi belki. ‘Yalnızlığı herkes kaldıramaz. Ben kaldırıyorum, güçlüyüm ben’ deme şekli. Yalnızlığı seviyor ama nerde gülümseyen iki çift göz görsek imreniyor, belki duygulanıyor ardından duamızı ediyoruz ‘ hayırlı bir yol arkadaşı’ diye. Yalnızlığı seviyor, lakin dalıp gidiyoruz ötelere, okuduğumuz herhangi bir sevda şiirinde. Yalnızlığı seviyor, lakin aranıp sorulmadığımızda kırılıp üzülüyoruz. “Bazı zamanlar oluyor ki, yalnızlık alıp gidiyor insanı uzaklara... Onlarca insan varken yanında, gecelere yoldaşlık edip gökyüzüyle sohbetleşiyor. Bir bardak çaya dert anlatıyor, bir kitaba içini döküyor. İnsan, yalnızlığın görünmeyen kısmını başını yastığa koyduğu zaman anlıyor.” Oysa bir kelimeden ibaret değil bizim yalnızlık dediğimiz. Yanında kimsenin olmayışı ve tek kalmak da değil. Yalnızlık dediğimiz, bir kalabalığın ortasında kimsenin sizi anlamamasıdır. İçimizde kelimelere dökemediğimiz, birikip birikip kimselere söyleyemediklerimizin adıdır yalnızlık. Ay’ı Güneş’ten daha çok sevmemiz, her şiirden bir hüzün çıkartıp, her kitapta acıların ve sevdaların altını çizmemizdir yalnızlık. Bir sahil boyu tek yürüme isteklerimiz, yaşanacak yer dediğimiz zaman kimsesiz yerleri seçmemiz ve ağladıktan sonra ki, rahatlama hissimizdir yalnızlık.
Her şeyin yozlaşıp kabuklaştığı şu günlerde "Adalet!" de temsili bir kabuğun içinde can çekişip durmakta. Yasalar güven duvarları olmaktan çıkmış etrafımızda güvensizlik eksenleri örmek için her geçen gün üstüne ters bir şekilde katarak sırtımızı dayamak yerine her zaman yüzümüzü dönmek ve güvenle gözlerimizi yummamak için didik didik yozlaştırılmakta. Sürekli gözlerimiz açık uyuduğumuz için hissizleşiyoruz, kötü olana alıştırılıyoruz, yoz olan içimizde yer edinmeye başlıyor. Artık hepimiz kronik umutsuzluk hastalığının adaylarıyız. Tek deva yoz olana karşı gözlerimizi yummamak.
1.087 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.