Gerçeği aramak için geniş zaman dilimleri içinde başıboş şekilde dolaşıyoruz. Hal böyle olduğunda, her adım atışımızda ondan daha da uzaklaşıyoruz. En iyi niyetle kararımız bozuluyor, iyi hedefler yağmalanıyor yol saptırılıyor.
Başarısızlıkların acısı her çabamıza musallat oluyor. Hataları tekrarlamak kaderimizde mi var! Bunlardan neden ders çıkarıp bir şeyler öğrenmiyoruz.
Rotamızın adil olduğuna ve yöntemlerimizin birbiri ile buluştuğuna ikna olduktan sonra çözümleri aynı fikirde olmayanları neden hala küçümsüyoruz?
Her şey hayatımızda sürekli olarak geri dönen yollarda kaldığı gibi, temcit pilavının yoğrulma sürecini andırıyor. Ne kadar çabalasak da aynı hataların tekrarlandığı, ilerlemek yerine sürekli olarak aynı yerde dolandığımızdan sıkışıp kalıyoruz.
En çok imrendiğimiz şeylerin hayaletlerini kovalıyoruz – Oysa başarı, kayıplarımıza rehberlik edecek bir nefeslik iradede iken...