160 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Şermin Yaşar'ın kalemini çok sevdiğim için çocuk kitaplarıyla da tanışmak istedim . İçindeki çocuğu öldürmeyenlere tavsiye ederim. Çok tatlı bir hikayesi var , anlatıp da içeriğin tadını kaçırmayım . Ama küçük karakterimizin anlatımı, şaşkınlığı çok tatlıydı. Çocuklarınızla ya da kendi başınıza mutlaka okuyun
Abartma Tozu
Abartma TozuŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20195,6bin okunma
m.youtube.com/watch?v=yDlwD2T... ( Kendime ve içindeki çocuğu öldürmeyenlere armağan edeyim .🌸)
Reklam
İçindeki çocuğu öldürmeyenlere
"Oysa ona iyi gelecek bir tek şey vardır: ... Yeniden kartopu oynamak..."
Sayfa 167Kitabı okudu
112 syf.
9/10 puan verdi
Okuduğum en samimi kitaptır Yıldızlı Atlas. Kapağı gibi, anlattıkları da rengarenktir. Çocukluğuma döndüm, unuttuğum bir sürü hatıramı buldum sırıtarak okuduğum satırların arasında. O satırları etrafınızdakilerle paylaşma arzusu sarıyor içinizi. "Denizleri dökülmesin diye, kimi atlasların duvara asılmadığı doğrudur." "Orta ikiye giden lacivert bir ceketin en üst düğmesi, koptu kopacak gibi durur yerinde. Cekete tutunduğu ipler gevşedikçe, nasıl telaşlanır! Nasıl daha bir sıkı sarılır iliğine! " Kitabın üstünde "çocuklar için denemeler" yazdığına bakmayın, içindeki çocuğu öldürmeyenlere hitaben yazılmış. Bir buçuk saatliğine çocukluğunuza dönüyorsunuz. Yıldızlı Atlas'ı yorumlamak gerçekten zor. Şuraya mavi bir alıntı daha koyup bitireyim :) "Mavi? Boya kalemlerinin en kısa boylusu mavi kalemdi. Gökyüzü geniş olurdu ve küçük de olsa bir dere çizmek isterdin. Sonra elbiseleri, evlerin duvarlarını maviye boyardın. Sonra başka şeyleri. Mavi kalemin küçücük kalırdı."
Yıldızlı Atlas
Yıldızlı AtlasBurhan Eren · Saklambaç Yayınları · 2005187 okunma
‘Sevenler gitmez azizim ,öyle sözde sevenler değil ama özde sevenler ,sevgiden gözleri dolan gitmez.Bu yazı hala içinde bir yerlerde az da olsa umudu olanlara , umudunu çoktan yitirenlere , farklı şehirlerde aynı gökyüzüne bakanlara , aynı şehirde onunla karşılaşmaya korkanlara , ayrı yataklarda birlikte uyananlara , terk edilenlere , en çok güvendiği insan sayesinde güvenmemeyi öğrenenlere , bir daha güvenemeyecek olanlara , ailesi tarafından sevilmeyenlere , gece yastığı ısıra ısıra sessizce ağlayanlara , yaşadığı şehirden hoşnut olmayanlara , yanacağını bile bile sevmeye devam edenlere , o başkasıyla mutlu diyip sevmekten vazgeçenlere , mutluymuş rolü yapanlara , hayatlarında birşeyler hep eksik hep yarım olanlara , her onun adını duyduğunda hala içi titreyenlere , bir de onun adını her duyduğunda midesi bulananlara , gece sabahlara kadar sevdiği için uykusuz kalanlara , hatta mesajlaşırken uyuya kalanlara , birini uzaktan sevmenin ne kadar kutsal bir duygu olduğunu bilenlere ,adına şiir yazılmamış kadınlara/adamlara , bir de dokunamayacak kadar uzağında olan kişilere şiirleriyle dokunanlara , sevdiği insan için hayallerinden vazgeçenlere , hayallerine sadece sevdiği kişiyi dahil edenlere , bir daha kimseyi sevemeyecek olanlara , karanlıktan korkanlara , insanlardan kaçmak için karanlığa sığınanlara , aynı şarkıyı binlerce kez dinleyenlere , bir de onu hatırlatan şarkılarda paket paket sigara bitirenlere , hala o gideni özleyenlere , yine olsa yine yaparım diyenlere ve hala içindeki çocuğu öldürmeyenlere gelsin ...🍁
Reklam
Ne mutlu içindeki çocuğu öldürmeyenlere…
Sevginin daima saf sevgi ve yaşam coşkusu olarak kalmayı tercih etmesini bu günlerde içimizdeki çocuk ifadesiyle tarif ediyoruz ki bence sakıncası yok. İçindeki çocuk çoşkudur, hiç değişmeyecek çatık kaşlı bir yetişkine dönüşmemek için daima direnecektir kalbinin bir köşesinde…
İçindeki çocuğu öldürmeyenlere selam olsun!
Yirmi üç yaşındayken ve yeni evliyken kesfetmeye basladm fakat kesinlikle ifade edemedim her zaman; canlı, zinde kalabilmemizin tek yolu ve gercek filozoflar olabilmemizin tek yolu, içimizdeki cocuğun ölmesine asla izin vermememizdir. Toplum bize bu cocuğu öldürmemiz için baskı yapar ama direnmemiz gerek; çünkü içimizdeki çocuğu öldürdüğümüz zaman kendimizi de öldürürüz. Zamanından önce cöker ve yaslanıriz.
Sayfa 275 - Ayrıntı
192 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Çocukken ilk okuduğum kitaplardan biriydi Peter Pan. Hikayeyi tekrar okumak oldukça keyifliydi. Hayata bir solukluk çocukluk molası vermek gibi geldi : ) Ben zaten çocukken de hiç büyümek istememiştim diyor, bu kitabı içindeki çocuğu hiç öldürmeyenlere ithaf ediyorum. İyi okumalar.
Peter Pan
Peter PanJ. M. Barrie · İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,6bin okunma
İçindeki çocuğu öldürmeyenlere!
erolanar.org/gunun-sozu/her-... Bu toplum çocuğu sevmez. Seviyor gözükür ama hiç sevmez. Sözgelimi ondan izin almadan onu öper, ona sarılır. Karşı tarafı yok sayan sevgi gösterisini sorgulamaz hiç, çocuğun söz hakkı olduğunu düşünmez. Çocuğu nesneleştirir. Çocuktan bahsederken "bu, şu" diye ego zedeleyici bir dil kullanır. Çocuğun bir kişiliği, kimliği olduğunu kabul etmez. Saymakla biter mi çocuğa yapılan kötülükler? Çocuk büyüdüğünde ise ondan öz güvenli bir birey olmasını bekler. Hani nerede sihirli değnek? Çocuklarını gerçek anlamda sevmeyen, onlara saygı duymayan bir toplumda çocuk ruhlu bir insan olarak var olmak ne demektir, bilir misiniz? Ben yanıtlayayım: Hafife alınırsın, kararlarına saygı duymazlar. Örselenirsin güzel kardeşim! Ne yapmalı peki? İçindeki çocuğun katili mi olmalı? Bir çocuk ruhlu insan bunu asla beceremez! Bari onların yanında maske takayım der. Bir çocuk ruhlu insan bunu da beceremez. Maske ikide bir düşer! Çocuk ruhlu kahkahayı basar. Peki çözümü nedir? İşte yine bir oyun: Saklambaç oyunu! Çocuk ruhlu insan oynar bu oyunu sevmedikleriyle. İçindeki çocuğu saklar kuytu köşelere. Görmesin ölüseverler diye! Gülbahar 🌺🌼📚🐦
Reklam
Bu yazı hala içinde bir yerlerde az da olsa umudu olanlara , umudunu çoktan yitirenlere , farklı şehirlerde aynı gökyüzüne bakanlara , aynı şehirde onunla karşılaşmaya korkanlara , ayrı yataklarda birlikte uyananlara , terk edilenlere , en çok güvendiği insan sayesinde güvenmemeyi öğrenenlere , bir daha güvenemeyecek olanlara , ailesi
Resim