Kızın soruları karşısında başından geçenleri anlatmaya başladı. Fırtına, teknesinin karaya oturması, bitmek bilmez bir karabasanı andıran tırmanış, yılanlar, düşüşün dehşeti... Eskisinden daha büyük bir şiddetle titremeye başladı. Mary Sarojini, hiç sözünü kesmeden, büyük bir dikkatle dinliyordu. Will, sesi kısılıp durakladığında, omuzunda kuş,
Kitabı Çizerek Okumak
* Kitap okurken elde kalem bulundurmak, önemli cümlelerin altını çizmek, sayfa kenarlarına, paragraf yanlarına "hüküm" ve "intiba" belirtici notlar düşmek, işaretler koymak da faydalı bir yöntemdir. Böylece güzel olan, ilgiyi çekeni, hatırda tutulması gereken, ileride kullanılması ve tekrar okunması gereken, yoğun anlamlar ve ana-fikir taşıyan, mesaj veren cümleler belirlenmiş olur. Paragrafın yanına veya sayfa başına, o kısmın ana-fikri ve konusu da yazılabilir. * Kitabın sonundaki boş sayfalara, her okuyucu, okuduğu yerlerin fihristini çıkarabilir. Çoğu kitabın fıhristi (içindekiler) vardır ama, okuyucunun, değer yargılarına ve önemli bulduğu fikirlere göre çıkardığı fihrist " daha kullanışlı ve yararlı olur. * Daha ileri düzeyde bir inceleme tarzı ise, kitaptaki önemli bilgilerin ve beğenilerin fikirlerin not edilmesi, yazılması ve fişlenmesi suretiyle yapılan inceleme ve okuma tarzıdır. Bu not alma işinde bir defter de kullanılabilir,. Böylece, kitap bittikten sonra, "acaba hatırımda ne kaldı, ben bu kitaptan ne öğrendim?" diye insan kendi kendine sorduğu zaman, zihninde/belleğinde, hiç değilse notlarında birşeylerin kaldığını görür. O tutulan notlar ve fıhrist, ileride hatırlamak için, bir yazı, bir sohbet ya da konferans için, en azından bir insana fikir vermek için... kullanılabilir. * Okunan bir kitaptan bazı yerlerin mutlaka belleğe alınması şart değildir. Hatta insan birkaç cümle anlatmaya kalksa belki de anlatamaz. Fakat bu kitabın o okuyucu da bir "kanaat", bir "ana fikir" hasıl etmesi, ona bir dünya görüşü aşılamış olması yeterlidir.
Sayfa 89-90
Reklam
İskenderiye kütüphanesi hakkında bir bölüm, o zamanlar kütüphane yeniden inşaa edilmiş; "O zamanlarda kütüphaneye tekrar yenilenmişti; eskisi kadar değilse bile yine bir ilim merkeziydi ve hâlâ yüz binlerce cilt kitaba ev sahipliği ediyordu. Fakat anlaşılan bu kitaplar şehri ele geçirenlerin işine yaramıyordu. Kütüphanenin kaderi sorulduğunda Halife Hz. Ömer'in şöyle dediği rivayet olunur: 'Eğer kitapların içindekiler Allah'ın kitabı ile uyuşuyorsa onlarsız da yaparız çünkü Allah'ın kitabı bize yeter de artar bile. Ama Allah'ın kitabına aykırı bir şeyler varsa kitapları korumanın lüzumu yoktur. Öyleyse hepsini ortadan kaldırın.'
Sayfa 27 - Domingo
Bu sistemi göz ardı eden insanlar, merhametsizce azarlanacak; öte yandan sisteme uyum sağlayanlar tereddüt etmeden hoş görülecek. Hatta neyin hoş görülebileceğini, neyin kınanması gerektiğini, yine sadece bu Parlamentonun içindekiler söyleyebilir.
Sayfa 108 - Hece yayınları
"Bende uyumak istiyorum elbette ama kafamın içindekiler susunca."
Kor haline gelmiş bir kömür parçasına benzeyen kavurucu güneşi Türbanımın üzerinde hissedebiliyorum. Türbanım ve uzun elbisem leş gibi kokmama neden oluyor.. Sonunu göremediğim yolda yürüyorum.. Gelip geçenler, şu otomobillerin içindekiler beni göremiyor, varlığımla yokluğum bile belli değil.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.