(...)Sevgilim, bu ayak sesleri, bu katliâmda hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu, fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman... |Nazım Hikmet| İyi ki doğdun, iyi ki yazdın / 15 Ocak 1902
Kan ter içinde gece Kan ter içinde her yanım Her yanım bu gece vurgun içinde Kurşun yemişim, sürgün yemişim Bu sana ilk gelişim Vur emriyle düşmüşüm kapına Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana
Reklam
O kadar çok bekledim ki seni. O kadar zordu ki, kıçının dibinde olup sana dokunamamak . Duyguların böyle içinden taşıcak sel olup gözlerinden akıcak . Hiçbirşey söyleyemiyorsun dilsizsin . Diyorlar ki “kızın sevgilisi var” . Sende diyorsun kendine “oğlum yapma kızın sevgilisi var” . Başkasına üzülüyor başkasını kokluyor başkasını özlüyor başkasını öpüyor. Saçmalamaya başlıyorum ondan sonra. Senmişsin gibi başkalarına sarılıyorum. Dokunamıyorum sana kirlendiğim için . Ve kirleniyorum. Dokunamadığım seni aldattığım için. Sabretmeyi öğrendim ben seninle. Anonim
Her gün bir şey daha biter Giderek acı vermez biten şeyler Kayıtsız bir razı oluş başlar Sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar Aldırma deli gönlüm Giden gitsin Sen şarkılar söyle içinden boş ver
Fazla ciddiye almayın bu hayatı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız. Necip Fazıl Kısakürek
Bir kitabın son satırını da okuduktan sonraki gülümsemeyi veya gözyaşını, kitabın kapağını kapatıp, eğik durmaktan yorulmuş boynunu arkaya yaslamayı ve içinden çıkmış olduğun dünyayı gözden geçirmeyi kitap okumayanlar bilmiyor. Düşünebiliyor musun?
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.