Karlı Hava
Sana dostluğumu içimden söküp
Bahçene dikmeliyim.
Meyveler bol meyveler,
... Yaz akşamları terleyen sürahilerdeki sular.
Burada; içimin sökülmüş, kurt üşüşmüş fidanlığında
Düşmanlıklarımın, hasetlerimin ve namussuzluğun
Sarışın, acı yeşil ağaçlarında
Zehir gibi bir kış akşamı
Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin
Azizim sen, uzun bir yolculuğa çıkmışsın
Tipi birdenbire bastırmış
Uzaklardan mavi fenerli bir araba geçmiş
Yakınlarda bir at kişnemiş
Bir süvari; şarkısını birdenbire kesip
Yıldırım gibi uzaklaşmış
Ova; alabildiğine uzak, göz alabildiğine düzlük.
Seninkisi
Senin içinden koparmadığın
Yeniden biten, çocuk dişleri misali
Dostluğun;
Bana şimdi gelirse
Böyle bir karlı havada gelecektir.
Fakat sen emin ol:
İçinden kalorifer yanan bir Avrupa otelinde Banyolu, yatağı kuştüyü yastıklı bir oda bulacaksın.
Sayfa 54 - Bilgi Yayınevi - (Kosta AVANiS'ten)Kitabı okudu
acı, bir ırmak gibi
doluyor yüreğime
bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum
beni artık ne çiçekler
ne çocuklar kurtarır
ne de o her gün
yinelenen doğum.
Umberto Eco - Budalalıktan Deliliğe kitap incelemesi
Umberto Eco’yu yorumlayabilecek Türkçe’min olmadığını düşünüyorum. Ama ‘Budalalıktan Deliliğe’ öyle etkileyici bir şey ki bu kitap insanlara ulaşsın ve herkes okusun istediğim için içimden Umberto Eco’dan özür dileye dileye yorum yapmaya çalışacağım. Bu kitaba kitap desem yetmez, köşe yazısı desem çok daha fazlası. Aslında kitap kendisini Umberto
(Not: İnceleme biraz uzun oldu. Ama bu eser için az bile diye düşünüyorum. Keşke biraz daha fazla üstünde çalışma fırsatım olsaydı. Fakat amatör bir inceleme anca bu kadar olur deyip üzerinde fazla durmanın manası yok. Çok beğendim kitabı. İncelemeyi gelir de okuyan olursa İÇERİK bölümüne dikkat etsin. Orada spoiler bulunuyor maalesef. Kitabı