İntihar eden kimse dünya hayatında yürürlükte bulunan anlayışlara, değer yargılarına, kalıplaşmış tutumlara yöneltebileceği en sert eleştiriyi yöneltmiş; dünyaya saldıtmıştır, Ne var ki bu saldırı içkin (immanent, mündemiç) bir haklılığın gereği olmadığı gibi, aşkın (transcendant, mifeâl) bir görevin gereği de değildir. İntiharın dile getirdiği şey dünyadaki yaygın ve genelgeçer yapılanmanın yanlışlığı ve haksızlığı karşısında bireyin özgün yanlışlığına ve özgün haksızlığına yer tanınmadığıdır. İntihar eden kimse haksızlığa karşı ancak mukabil haksızlığı, haksız da olunsa bir yaşama isteminin belirtilebileceği savunusunu koyabilmektedir. O halde intiharla birlikte ottaya çıkan eleştiri dünyanın tek ve vazgeçilmez geçerlilik olduğunu kabulden sonra ortaya çıkan bir eleştiridir.
“diyalektik, her şeyin geçici olduğunu, ortaya çıktığını ve ortadan kalktığını, sürekli bir dönüşüm içinde bulunduğunu gösterir; hiçbir şeyin sabit, mutlak, kutsal olmadığını, her şeyin eleştiriye
Komünizm belki de her şeyden önce içkinlik ile aşkınlık arasındaki bu ayırt edilemezliğin adıdır. Sonuçta "içkin aşkınlık" veya "aşkın içkinlik" gibi karşıt görünen kavramları harekete geçiren ve birbiriyle beklenmedik şekillerde ilişkiye sokan, komünizmi fiilleştirme istemidir.
Egoist sadece aşkın, dini kavramlara karşı değil, aynı zamanda dini hürmetin nesnesini "insanın gögsü"ne taşıyan tüm o görünüşte seküler, içkin kavramlara karşı da savaşmalıdır.
Hayatımın çoğunluğunu büyük bir "hater" ile geçirmiş olmama rağmen haterlığın bu seviyesini görebileceğimi hiç düşünmezdim. Bunu yapan birçok kişi olsa da bu kitabı günümüzde "yaşlı
Kafka, meçhul bir aşkın yasa etrafında dönen bu süreksiz bloklar ya da mesafeli parçalar ilkesinden vazgeçrneyecektir.
Bu, dünyanın, görünür bile olsa, bir hali (astronomi nedir ki?)
o lduğuna ve bu hal fiilen kendi eseri içinde işlediğine göre bundan niçin vazgeçsin ki? Ama K, i mparatorluğa özgü, aşkın yasanın aslında içkin bir adalete, adaletin içkin düzenienişine gönderme yaptığını giderek daha iyi fark ettiğinden, romanın keşiflerine denk düşen, doğası b aşka bir yapıyı buna eklemeli-yiz. Paranoyak yasa, uyarılması yasasına yer açar; görünür be-raat sınırsız tecile yer açar; ödevin toplumsal alan üzerindeki aşkınlığı tüm bu alan boyunca göçebe arzunun içkinliğine yer açar. "Çin Seddi' nin inşasında" da bu, geliştirilm eden, açıkça söylenmiştir: Bir başka yasaya, bir başka düzenlerneye tanıklık eden ve sınırdan başkente kadar yolları üzerindeki her şeyi si-lip süpüren göçebeler vardır, imparator ve m uhafızı pencerenin a rkasına ya da demir p armaklıkların ardına saklanmışlardır.
Dolayısıyla Kafka sonsuzsınırlı-süreksizle d eğil, sonlu-bitişik s ürekli-sınırsızla hareket eder.