Tarih Ötesi Bir Diyalog: İbn Arabî ile Lao-Tzû ve Çuang-Tzû
❈❈❈
Medeniyetler arası felsefe ve mistik düşünce üzerinde uzmanlaşmış, Prof. Dr. Toşhihiko İzutsu, Kur'an-ı Kerimi Japoncaya ilk kez çeviren oydu. İslâm, Uzak Doğu ve Batı düşünce sistemleri hakkında çok verimli biriydi. Uluslararası konferanslarda farklı ülkelerde düzenli
‘’ Seni bir serçenin göz yaşı kadar seviyorum diyeceksin bir serçenin göz yaşı kadar mı bilmessin serçeler ağlayınca ölüyo ‘’ 27.07.2015 tarihli bir not düşülmüş ve tarafımdan 2 tl ye bit pazarından alınmış bir kitap.
Bu notun sahibinin ismi de yazıyor, her ne kadar kime hitaben yazdığı belirtilmemiş olsa da.
İnsan bir kitaba niye bir not yazar
Öhööm öhööm!! Bu da neydi şimdi?? Yok bir de balgam atsaydın!.
Sağcı mısınız, solcu musunuz, muhafazakâr mı, milliyetçi mi, devrimci misiniz yoksa ülkesinde ne olup bittiğinden haberi olmayan birisi misiniz?
Nesiniz ki??
Kimsiniz ??
İyi misiniz?? Belki de kötü ?? Kim bilir .. Hem kime nasıl güvenilir ki . Ortalık hıyarağalarından geçilmiyor.
Amerikalı Bilim Adamı Michael Hart, bir araştırma yaparak, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve etkili ismini belirlemek istemiştir. Büyük insanların kabiliyetlerini, mücadelelerini, icraat ve başarılarını bilgisayarına kaydeder. Birden yüze kadar büyük insanları sıralamak ister. Aylar süren çalışmadan sonra bilgisayardan, veriler ışığında dünyanın en büyük insanın ismini seçmesini ister. Bilgisayarın vardığı sonuç, Hazreti Muhammed (s.a.v.)'dir. Netice özellikle Hristiyan dünyasında çokça tartışılsa da Michael Hart, sıralamayı yapanın bilgisayar olduğunu vurgulayarak, tarafsız bir araştırma yaptığını söyler. Araştırmayı yayınlayan Fransız dergisi Le point , Hz . Muhammed (s.a.v.)'i 1979'da " Yılın Adamı " seçti. 29 Aralık 1979 tarihli gazeteler , habere yer verirken seçimin gerekçesi olarak şunları yazdılar : "Hazreti Muhammed (s.a.v.) 571-632 yılları arasında yaşamış olmasına rağmen dünyada etkisi çığ gibi büyüyor ve milyonlarca insan onun gösterdiği yolda yürüyor. "
Bizim laiklik gibi bir kuralımız var: Yani din ve devletin ayrılması.
Bu, inanan ya da inanmayana, her şeyden önce özgür düşünme imkânı verir.
Din temsilcileri siyaset üzerinde etkili olmaya çalışırsa biz buna karşı tutum alıyoruz....
Terörist köktenciler, inanmayanların yaşamına yönelik derin kayıtsızlık içindeler.
Bugünün sözde dincileri
Yazar Turgut Özal'in Cumhurbaşkanı olduğu ve Anap hükumeti dönemindeki bu kadar olurmu dedirten gerçek olaylarını anlatmış keşke birazda hiç bir icraat yapmayan muhalefeti de anlatsaydı. Okurken şaşırıp kalacaksınız olaylar karşısında.
Toplumun suçlu diye nitelendirdiği , insandan saymadığı , her türlü hakarete layık görülen insanlar ile ; saygı görülen , her ay şişkin maaşlar alan , soyluluğundan hiç kuşku duymayan insanların arasında Nehludov karakteri gerçekte hangi tarafın haklı olduğu , kimin suçlu olduğunu bulmaya çalışırken , aslında kendi benliğini ve yaşanmaya değer bir hayatın nasıl olması gerektiği hakkında hiç düşünmediği kadar düşünür ve belki de ilk defa olarak birçok icraat yapar . Ve sonunda gerçeği bulur veya bulduğunu zanneder .
Tolstoy bu kitabında Rusya'nın adalet sistemine , cezalandırma politikasına birçok eleştiride bulunurken toplumun tabakaları arasındaki yaşam standardının uçurumunu tüm gerçekliğiyle acımasızca yüzümüze vurur . İtiraflarım kitabında ve de Anna Karenina kitabındaki Levin karakteriyle nasıl ki hayatının anlamını bulmaya Tanrı'yı anlamaya çalıştıysa , bu kitabında da Nehludov karakteriyle kendi içsel çatışmalarını , düşüncelerini dile getirir .
Birkaç hafta öncesine kadar Tolstoy'un Diriliş adında bir kitabının olduğunu dahi bilmiyordum . Böyle harika bir kitabı yeni yeni öğrenmeme üzüldüm . Tolstoy'un en sevdiğim kitaplarından biri olduğu gibi onun düşünce biçimini daha iyi kavramamı sağlayan enfes bir kitap . Bir yandan da bana Dostoyevski'nin yine Rusya'nın adalet sistemini ve ceza politikasını eleştirdiği Ölüler Evinde Anılar kitabını anımsattı . Elbette aralarında çok fark var fakat vermek istenilen mesajlar açısından benzedikledini düşünüyorum . Böyle güzel bir kitabı ilk fırsatta okumanızı öneririm.
DirilişLev Tolstoy · Kitap Zamanı Yayıncılık · 017,2bin okunma
Arkadaş! Bilirsin ki sigara gibi küçük bir âdeti, bir şeyi tiryakisinden ref'etmek pek zahmettir. Hattâ büyük bir hâkim, büyük bir azim ile küçük bir kavimde itiyad edilen bir hasleti kaldırmakta büyük müşkülata rast gelir. Halbuki bu zat-ı nurani; pek çok âdetleri, pek çok asabî, inatçı kavimlerden, cüz'î bir kuvvetle, kısa bir zamanda kaldırarak yerlerini yüksek, nezih ahlâk ve âdetler ile doldurmuştur.
Evet, Hazret-i Ömer İbnü'l-Hattab radıyallahu teâlâ anhın İslâmiyet'ten evvel ve sonraki halleri bu meseleye güzel bir misaldir. Bunun gibi icraat-ı esasiyesinden binlerce hârikalar vardır. O zatın o zamandaki icraatına hârika diyoruz. Acaba bu zamanın yüzlerce feylesofları, o zamanda, o vahşet-âbâd cezireye gidip pek uzun zamanlarda o vahşileri ıslah için çalışsalar o zat-ı mürşidin bir senede muvaffak olduğu kadar, onlar elli senede muvaffak olabilirler mi? Hâşâ!
Meselâ; nasıl bir pâdişahın – fakat velî bir pâdişahın ki – umum memurları ve kumandanları, sırf bir perde olup bütün hüküm ve icraat, onun elinde farzediyoruz. O pâdişahın tasarrufât ve icraatı iki çeşittir:
Birisi: Umumî bir kanunla, zâhirî memurların ve kumandanların sûretinde ve makamların kàbiliyetine göre verdiği emirler ve gösterdiği icraatlardır.
İkincisi: Umumî kanunla değil ve zâhirî memurları da perde yapmayarak, doğrudan doğruya ihsânat-ı şâhânesi ve icraatı daha güzel, daha yüksek denilebilir.
Sözler