İyi bir evliliğin sağlam bir manevi tabanı olmalıdır. Evlilik isteği yürekten gelmelidir, yürek de sevginin barınağıdır. Dürüstlük, içtenlik, kibarlık ve bütünlük, sevginin diğer yönleridir. Taraflar birbirlerine karşı son derece dürüst ve samimi olmalıdır. Erkek kadınla egosunu tatmin etmek ya da onun parasını ve sosyal ko­numunu paylaşmak için evleniyorsa, bu gerçek evlilik değildir. Böyle bir evlilik samimiyet, dürüstlük ve gerçek sevgi eksikli­ğini gösterir. Bu evliliğin saçmalık, oyun, maskaralık olduğu söylenebilir.
314 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Merhabalar, Montaigne'nin "Kendini tanı" ve "Ne biliyorum?" gibi temel sorularla yola çıkarak oluşturduğu 'Denemeler' i, türünün babası olan bu eseri nihayet okudum. Üzerine inceleme yazmaya bile gerek yok ama herkesin mutlaka kendinden bir şeyler bulacağı, çeşitli konularda kendini sorgulatan bir eser olduğunu belirtmek istedim. Ben eserin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan derlenmiş olanını okudum. Eser normalde dört ciltlik. Başlamışken tam başlayayım derseniz ona da bakabilirsiniz. Kendi düşüncelerini tüm içtenlik ve alçakgönüllülükle yazıya dökmüş Montaigne ve günümüzde hala geçerliliği olan şeyleri okuyor olmak yazarın ileri görüşlülüğünü tartışmasız gösteriyor hele ki eserin 16.yy'da yazılmış olduğunu düşünürsek. Kimi bölümlerde sıkıldığım, saçma bulduğum ve kafası karışıkmış herhalde dediğim oldu ama genele bakınca bunlar unutuluyor. Demem o ki herkes okumalı korkmadan, çekinmeden. Montaigne'nin okuyucuya yazdığı önsözdeki şu sözü bırakarak sonlandırıyorum bu yazıyı: "Okuyucu, kitabımın özü benim: Boş vakitlerini bu kadar sudan ve anlamsız bir onuya harcaman akıl karı olmaz. Haydi uğurlar olsun."
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202055,3bin okunma
Reklam
İçtenlik bütün eylemlerimizi güzel ve asil kılıyordu
Düşüncelerine büyük bir içtenlikle bağlıydı: Herkesi de öyle sanıyordu. Bu içtenlik, düşünmeyi meslek edinenlerin içtenliğinden çok farklı bir duyguydu. Mesleği sevmek gibi değil, hayatı sevmek gibi bir duyguydu.
Sayfa 359Kitabı okudu
Her içtenlik çabası, gidiyor, dolambaçlı ilişkilerimizde kurduğumuz sahteliklere çarpıyor.
Ah be Selim
Düşüncelerine büyük bir içtenlikle bağlıydı: herkesi de öyle sanıyordu. Bu içtenlik, düşünmeyi meslek edinenlerin içtenliğinden çok farklı bir duyguydu. Mesleği sevmek gibi değil, hayatı sevmek gibi bir duyguydu. Camus’nün ‘Ontolojik mesele yüzünden ölen kimseye rastlamadım’ sözünü okuyunca: ‘Biri bu yüzden ölmeli, intihar etmeli,’ diye bağırmıştı. Ona, kimsenin soyut düşünceler nedeniyle kendini öldürmediğini söyledim. Benim de Camus gibi bir ahmak olduğuma karar verdi.”
Sayfa 359 - İletişim yayınları
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.