Victor Hugo deyince aklıma ilk yıllar önce okuduğum “Sefiller” romanı geliyor. Konuları toplumun içinden. Sanat toplum içindir diyenlerden.
Kitapta uzun bir önsöz bölümü var ki bana göre kitabın en önemli bölümü. Burada dönemin Fransasının politik ortamını, halkın tavrını, neden idama karşı olduğu, idam yerine neler yapılması gerektiği ve kısmen adaleti sorgulatıyor. Çünkü siyasiler için bazen kendi çıkarları doğrultusunda yasalar değişebiliyor. Bunu da idama mahkum edilip cezası kalkan dört bakan üzerinden anlatıyor.
Kitabın ikinci kısmı olan “Trajedi Hakkında Bir Komedi” ile yazılan kısım, kitabı için halkın hangi gerekçelerle onu eleştirdiğini alaya almış. Ve bu kısım da bittikten sonra bizi bekleyen şey, idama mahkum olan bir adamın duyguları...
Aslında kitapta dikkatimi çeken bir olay da idama mahkum edene kadar nefretle davranılan bir kişinin, idam kararı sonrası acımayla hatta bazen şefkatle bakılması. Zaten canını alacağınız bir adam, neden içeride kendine zarar vermesin diye uğraşırsınız ki? Yemekte çatal ve bıçak vermemek (Sayfa:8) Son günü sofrasını donatmak... Burada da sanırım idamın kendi içindeki çelişkisine dikkat çekmek istemiş. Çünkü Hugo artık bunun insanlar arasında eğlenceye dönüştüğünü, halkın bu vahşeti eğlenerek izlediğini uzun uzun anlatmış zaten.
Herkese keyifli okumalar