“İçimi güzel ve teselli edici sözlerin susuzluğu kapladı.”
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yasaklı bir şarkının hazin hikayesi...
Bu imtidâd-ı cevre-ki bahtın şitâbı var. Mihnet-medâr olan feleğe intisâbı var. Eyler nesîm-i subhu bize gird-bâd-ı gam. Bu rûzgâr-ı bî mededin inkılâbı var. İstiklal Mahkemelerinin asıp kestiği bir dönemde bir idam mahkumuna son arzusu sorulunca "Bu rûzgâr-ı bî mededin inkılâbı var." demiştir. Herhangi bir amaca matuf olmaksızın Nedim'in kaleme aldığı, Lemi Atlı'nın bestelediği bu eserin, bir idam mahkumunun darağacındaki son sözleri olacağını kimse bilemezdi. Hikayesi Atatürk'ten Adnan Menderes'e kadar uzanan yasaklı bir şarkının, ünlü bestekar Alaeddin Yavaşça tarafından bizzat dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in isteği ile tekrar gün yüzüne çıkışı... Hikayenin detayını Beşir Ayvazoğlu'nun Altı Çizili Satırlar isimli kitabından veya küçük bir internet araması ile açık kaynaklardan bulabilirsiniz. İyi okumalar.
Reklam
"O zaman tepeden tırnağa titrerken beni götürüp kollarının arasına, dizlerinin dibine atsınlar. O ağlasın birlikte ağlayalım. Sözleri beni teselli etsin. Yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onu Tanrı'sına kavuşayım.''
Bu sonda gözleri yaşartan tasvir edilemez bir gizem var.
İş bankası kültür yayınları XXXV. BasımKitabı okudu
"O zaman tepeden tırnağa titrerken beni götürüp kollarının arasına, dizlerinin dibine atsınlar, o ağlasın, birlikte ağlayalım, sözleri beni teselli etsin, yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onun Tanrı'sına kavuşayım."
O zaman tepeden tırnağa titrerken beni götürüp kollarının arasına, dizlerinin dibine atsınlar, o ağlasın, birlikte ağlayalım, sözleri beni teselli etsin, yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onun Tanrı'sına kavuşayım.
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası, Kültür Yayınları, Aralık 2020, İstanbul
Reklam
İçimi güzel ve teselli edici sözlerin susuzluğu kapladı.
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sözleri, buzlu camda kayan soğuk bir yağmur gibi etki etmeden akıp gitti.
Sayfa 79 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Böylesine korkunç sözlerin o kırmızı ve temiz dudaklardan dökülmesi ürkütücüydü. Âdeta gülün üzerinde salyangozun sümük izi kalmıştı.
Sayfa 30
Beni götürüp kollarının arasına, dizlerinin dibine atsınlar,o ağlasın,birlikte ağlayalım,sözleri beni teselli etsin,yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onun Tanrı'sına kavuşayım.
Bir hapishane karanlığına gözleri alışmış herkesin ânında tanıyabileceği bir şeydi bu: güneş. Ben güneşi çok severim.
Böylesine korkunç sözlerin o kırmızı ve temiz dudaklardan dökülmesi ürkütücüydü. Âdeta gülün üzerinde salyangozun sümük izi kalmıştı.
Böylesine korkunç sözlerin o kırmızı ve temiz dudaklardan dökülmesi ürkütücüydü. Âdeta gülün üzerinde salyangozun sümük izi kalmıştı.