SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ
"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!"
Saatleri Ayarlama Enstitüsü; sembolist bir yaklaşımla, II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'in ilk yıllarına varan bir tarih dilimini ele alan, bazı kısımlarında büyülü gerçekliğe de yaklaştığını düşündüğüm, baş karakteri olan Hayri İrdal'ın hayatını farklı zaman atlamalarıyla anlatan , bu zamana kadar neden okumadım diye hayıflandığım, modern Türk romanın edebiyat sahasına adım attığı muhteşem bir kurgu. Ahmet Hamdi o kadar büyük bir kalem ki bu cümlelerin, bu kurgunun ve bu karakterlerin mevcut olamayacağını düşünmek büyük yanılgı olur. İnsanı, zaman kavramı içinde harmanlayıp anlatan yazar, zamanı, sadece bir insan ömrü biçiminde ele almak yerine gizemli bir varlık olarak eserinde yaşatmış. Türkiye için zamanın işleyişinin süreksiz bir değişiklik içinde ilerlediğinin ve bunun tarihlerdeki sayılar ilerlerse de bir türlü değişmediğinin farkına vardıran ve mükemmel kelimesinin yetmediği bir yapıt, bir başyapıt. Hayatımın kitabını okudum ve illa ki iddialı bir cümle kuracaksam: "Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü okuyana kadar güzel olan her kurgunun roman olduğunu sanmışım!" çok yerinde bir ifade olur.