Eğitim yılları az ve eğitimi kalitesiz olan küçük okullar, bir kibrit çöpünün alevine benzer. Işığı birkaç saniye sürer.
Birçok bölgelerimizde yaşayan halkın büyük bir kısmı da, Verem, Frengi gibi öldürücü hastalıklar içinde kıvranmaktadır. Rusya'da Trahom denilen göz hastalığından her yıl on binlerce kişi görme duyusunu kaybetmektedir.
Halbuki, Rus milletinin gözü; yüz, beş yüz, belki de bin yıldan beri açılmamıştır.
Kısacası, 'Bunu da biz ürettik' diyebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok! Yurdumuza her şey dışardan ithal ediliyor.
Kurşun kalemden tutun da, iğne iplik ve düğmelere varıncaya kadar en basit şeyleri dahi dışarıdan alıyoruz.
Topraklarımızın zengin olduğundan hiç kimsenin şüphesi yok!
Fakat bu toprakların üstünde yaşayan insanlar çok fakir durumdadırlar.
Bu milletin yüzde altmışı, bugün okuma yazma nimetinden yoksundur.
Dünyaya en büyük edebiyatçıları yetiştirmiş, yüz milyondan fazla nüfusa sahip olan bir ulusun, bugün kendi yazarlarını okuyacak insanları bile yoktur.
Şimdi bir kez de nüfusu yüz milyonun üzerinde olan milletimizin hâlini siz düşünün!
Ben bu bilgilerimle halkın arasında gizli kalmış yeni yetenekleri keşfetmeye, onları bulup çıkarmaya gidiyorum.