Hayata gelmiş herkes biraz kirlenmiştir. Kendine, annesine, halkına saf ve temiz duygularla yaklaşan idealist bir genç olarak memuriyete başlayan Mürşit Bey bile.
Hayatta Mürşit Bey'in toyluğundan istifade edip onun emeğini suistimal eden memur arkadaşları gibi, "önemli bir tanıdık haber saldı" diyerek boşalan koltuğa hakkı olmadan birilerini oturtan büyük adamlar gibi, "iyi niyeti"ni "enayilik" gören eşi ve kayınvalidesi gibi onlarcası çıkmıştır karşımıza.
Ön yargı duvarları arasında sıkışıp kalmış ve manipüle edilerek büyümüş bir kadın Zehra öğretmen. Bu kitabı okuyan her kadın kendini Zehra'nın yerine koymuştur eminim. Madalyonun iki yüzü olduğu gibi hayatında iki yüzü vardır nereden baktığın çok önemlidir. Kitap ters köşelerle dolu, ayrıca aşırı duygusal kitapları pek sevmesem de verdiği mesajlar çok etkileyiciydi.
Sanşiro romanı ile sınırlı olmayıp, Soseki’nin hayatına, külliyatına ve fikriyatına dair pek çok mevzuyu kapsayacak şekilde yazarın romanlarında da umumiyetle odak noktası olan Doğu-Batı düalitesinin perspektifiyle değerlendirilip öyle ele
