"..ama insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, 'Tükenmez üzüntüler' diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna
koyuyorlar."
Ama insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, “Tükenmez üzüntüler” diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna koyuyorlar.
Çocukluğunu yaşamadan gömen insanların cemiyeti, hilkate hayran dahiler, mesut yapıcılar, çılgın idealistler ve murada ermiş aşıklar yetistiremez. Yarınki hayatı yaşamaya değer yapan çocuklarımızdır. Onlara ne emek verdik ki gençliğimizden ne bekleyelim?
...insan geldiği yoldan geri dönerken, bakımsız bir mezarda, “Tükenmez üzüntüler” diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da gerçeği yoluna koyuyorlar.
Ama insan geldiği yoldan dönerken, bakımsız bir mezarda, " Tükenmez üzüntüler" diye bir yazı bulur. Bereket versin, idealistler var da her şeyi yoluna koyuyorlar.
...zoolojik bir antropolojinin sana verdiği hayvanca bir insan telâkkisinin içindesin. Kabahat sende değil. Bütün şansını maddede arayan bugünkü ilmin, büyük idealistler müstesna, insana lâyık görmeye mahkum olduğu ahlak budur. Yıllarca seninle münakaşa ettik. Değişmedin. Bu ahlak sende vücut yapısı haline gelmiş. Daima midenin emrindesin.
Hitler'e göre, "bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar başarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir ...'"