Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler.
Hitler’e göre, “bir hareket ne kadar çok makam tesis eder ve mevki dağıtırsa o kadar daha düşük nitelikteki kişileri kendine çeker ve sonunda bu siyasi askıntılar başarılı bir partiyi öylesine sararlar ki, başlangıçtaki hareket, artık ilk idealistler tarafından tanınmayacak hale gelir... Bu durumda hareketin amacı kaybolmuştur.
Reklam
İdealistler bilmek eylemini, insanın aklında doğuştan var olan gizil fikirleri -ideaları- yeniden düşünmek olarak kabul ederler. Buna göre, her öğretmenin temel görevi, öğrencilerindeki bu gizil bilgileri bilinç düzeyine çıkarmaktır.
... Hayır, Müslümanlar, Allah'ın izniyle bu duruma düşmeyeceklerdir. Düşüşleri ne kadar uzun ve derin tahribatlarla sürerse sürsün, bir gün kendilerine gelecekler, bu krizin iç hesaplaşmasını yapacaklar, Batı medeniyetinin ruhlara saçtığı umutsuzluk tohumlarını ayıklayacaklar, metafizikten ekonomiye, en teorik plandan en pratik alana kadar yeniden her noktayı gözden geçirip dirilişlerini gerçekleştirecekler, gerek kendileri ve gerek tarihin büyük çıkmazına saplanan insanlık için yeni bir hakikat medeniyeti çağını açacaklardır. Yeter ki o şuurda, o bilgide, o ahlak ve erdemde, o inanç ve güvende insanlardan oluşan idealistler ordusu gelmiş olsun.
İdealistler her şeye hayır, realistler her şeye evet der...
***** Pek çok filozof, belki de çoğunluk, zihinler ve onların idelerinin dışında bir gerçek bulunmadığını öne sürerler. Böyle filozoflara "idealistler" deniyor. *****
Sayfa 17 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
Reklam
748 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.