Bir zamanlar insanlar din uğruna ölürdü, bugün ise ideoloji uğruna ölmekte.
Bu yüzden 20. yüzyıl ne kadar bir toplumsallaşma, kitleselleşme çağıysa, 21. yüzyıl da o kadar bireyselleşme yüzyılı. Ama Türkiye hala kitleselleşmekten dem vuruyor: Ortak amaçlar uğruna bireylerin can verdiği, toplum liderlerinin gelecek kuşaklar adına bugünkü kuşaktan fedakarlıklar istediği, din, ideoloji, ırk ve milliyetçilik uğruna kan dökmenin meşru görüldüğü bir Türk.iye modeli var kafalarda.
Reklam
Ekonomik belirlemecilik üzerine
Ekonomik ilişkilerin hukuk ilkeleri biçiminde yansıması da ötekiler gibi tersyüzdür: Bu yansıma, onun bilincine vararak hareket eden kişi olmaksızın devam eder; hukukçu, a priori [önsel] önermeler çerçevesinde davrandığını düşünür; oysa o önermeler gerçekte yalnızca ekonomik yansımalardır; bu nedenle her şey başaşağıdır. Ve bu tersyüzlüğün,
ENGELS’TEN BERLİN’DEKİ CONRAD SCHMIDT’E LONDRA, 27 EKİM 1890Kitabı okuyacak
Elde var sıfır...
Felsefe aynı zamanda hep bir spekülasyondur, ve ideoloji(ler) siyasi kurtuluş din(ler)i.
Ancak 1979 devriminin patlak vermesiyle birlikte Şiilik saygılı ve muhafazakar bir din olmaktan çıkıp köktenci bir ideoloji haline gelecek kadar çok değişim geçirerek büyük ölçüde siyasallaşmış bir öğretiye dönüştü. Muharrem'in ana mesajı artık sosyal adalet ve siyasal devrim uğruna dövüşmek diye yorumlanıyordu. Slogan şöyleydi: "Her Ay Muharrem, Her Gün Aşura, Her Yer Kerbela. "
Hiçbir politika, din ya da ideoloji, toplumu dışardan dönüştüremez.
Sayfa 287Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.