Dostoyevski 'nin hayatından izler taşıyan bu kitap, Rus romanlarında sıklıkla duyduğumuz Sibirya'ya sürgün edilen kürek mahkumlarını ve onların yaşantılarını da tanımamızı sağlıyor.
Dostoyevski de dört yıl kürek ve altı yıl sürgün cezasına çarptırılmıştır. Kuşkusuz onun bu deneyimi sayesinde de oldukça tatmin edici bir eser ortaya çıkmış.
Kitabın baş karakteri Aleksandr Petroviç, on yıl ceza alıp Sibirya'ya gönderilen bir mahkumdur. Oradaki izlenimlerini, özellikle tüm ayrıntılarıyla hatırladığı birinci yılını anlatır. Zira ilk yıl o koşullara uyum sağlamak zor olmuştur. Hapishaneye gelişi, çalışma koşulları, edindiği arkadaşlıklar, hapishane yönetiminin tutumları, mahkumların yemekleri, kıyafetleri, oradaki hayvanlar, kutlanan bayramlar, Sibirya'da yaz ve kış ayları, koğuş, hamam gibi hapishaneye dair birçok ayrıntıya yer verir. Hristiyan 'ı, Müslüman' ı, Yahudi'siyle birçok farklı inanıştan ve kültürden insanın bir arada kaldığı bir yerdir burası.
Kitap Petroviç'in hapishaneden çıkıp özgürlüğüne kavuşmasıyla sona erer.
Çok sürükleyici, olay örgüsünün olduğu bir kitap beklentisine girmeden okunmalı. İyi okumalar...