İNSANLIĞIN TURNUSOL KAĞIDI: FİLİSTİN
Filistin hâdiseleri ile gördük ki; insanlığın turnusol kağıdı, Filistin'dir. Filistin'e yapılan soykırım ve katliama karşı sadece Müslümanlar değil, ehl-i vicdan gayr-ı müslîmler dahî karşı çıktılar. Yapılan yürüyüşler ve boykotlar bunun en büyük delilidir. İnsanlıklarını kaybetmediklerini bu hâdiselere karşı tepki vererek
Hatırlıyorsun değil mi Lucrece, bir keresinde bir kadın müşteri bizden zehirli yerörümceği almıştı, dükkana geri geldi. Çok şaşırmıştım, iğne satıp satmadığımı sordu. Ben gözlerini oymak için istiyor sandım. Hiç ilgisi yoktu, Denise adını verdiği örümceğine incili pamuk patikler örecekmiş meğer. Arkadaş olmuşlar, kadın da çantasında taşıyordu zaten hayvanı. Çıkardı ve avcunda dolaştırdı. Ben "koyun çantanıza!" diye bağırıyordum telaşla, o ise gülüyordu "Denise tekrar yaşama zevki verdi bana" diyerek.
Reklam
“Bu ülkelerin, bu kentlerin, bu kırgının öcünü senden alacağız, ey zalim, ey ahmak, ey sersem sultan. Bu yaptığın yanına kalmayacak, eeey tepeden tırnağa kana batmış, sen eeey kocaman, kör gözlü zulüm dağı. Bu yaptığın senin de, o kocamış ulukepezin de yanına kalmayacak... Çok yakında o küçücük, iğne ucu kadar küçücük karıncalardan belanı bulup yeryüzünün tekmil yaratıklarına rezil olacaksın, rezili rüsvay...”
Geçmiyor oğlum işte geçmiyor anlamıyor musunuz? Çocuklukta yaşadığımız her kötü olay kara bir leke gibi yer ediyor hayatımızda. Çok uğraşıyoruz o lekeyi çıkarmak için. Türlü türlü yöntemler deniyoruz. Psikolojik tedaviler görüyor, terapilere katılıyoruz. Ama kâr etmiyor. Ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bir yanımız hep buruk kalıyor. Kırılan kalplerimize yapıştırıcı fayda etmiyor. Bizden koparılan parçalara dikiş işlemiyor. İlla elimizde iğne iplikle mi dolaşalım? Acıdan, travmadan ölmeyelim diye garajımızda ambulans mi bekletelim, hayat sigortası mı yaptıralım? Söyleyin aga ne yapalım!?
Ağlatmayın ulan şu cocukları! Ne istiyorsunuz el kadar yavrulardan? Günahsızlar, masumlar, kirlenmemisler, kirletmeyin! Geçmiyor oğlum işte geçmiyor anlamıyor musunuz? Çocuklukta yaşadığımız her kötü olay kara bir leke gibi yer ediyor hayatımızda. Çok uğraşıyoruz o lekeyi çıkarmak için. Türlü türlü yöntemler deniyoruz . Psikolojik tedaviler görüyor, terapilere katiliyoruz. Ama kâr etmiyor. Ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bir yanımız hep buruk kalıyor. Kırılan kalplerimize yapıştırıcı fayda etmiyor. Bizden koparılan parçalara dikiş işlemiyor. İlla elimizde iğne iplikle mi dolaşalım? Acıdan, travmadan olmeyelim diye garajimizda ambulans mı bekletelim, hayat sigortası mi yaptıralım? Söyleyin aga ne yapalım?
Yalnız duyulan ve asla bilinmeyen o sırlar ki, birbiri üstüne yığılarak bir iğne ucu kadar küçük bir saha içinde âdeta büyük denizler gibi derinleşiyordu.
Sayfa 92
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.