Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
"... Bilmezsiniz Beyoğlu hayatının, hatta eğlenecek mevsimde bile nasıl bunaltıcı, beyin ezici bir hali vardır. Önceleri bin bir renkli bir hayat gibi görünür. Hiçbirine benzemez yüzleri var gibi gelir. Fakat o kadar tek renk... Aman ya Rabbi o kadar tek renktir! Görülen yüzler o kadar aynıdır ki, mahremiyetsiz,içtenliksiz, gösterişli bir taklitten, soğuk sarı bir taklitten oluşmuş bir hayat... Her görüştüğünle bir rekabet, bir mücadele, bir düşmanlık... Hiçbir el sıkmazsın ki, mümkün olsa seni bir çukura itmeyeceğinden emin olasın. Hiçbir ses işitmezsin ki, senin arkandan en hain, en haksız bir alayda, bir kötülemede bulunmayacağına emin olasın. İki yüzlülük, alay, kendini beğenmişlik, bencillik... Bu aç kurdun elinde bütün çehre morarmış, bütün gözler bulanmış, herkesin başarısı ötekilerin ayakları altında ezilmesine baglıymış gibi bir çekememezlik, bir kin... Kimse kimseyi beğenmez. Üstünden başından tutunuz da konuştuğu Fransızcaya kadar her şey alay için bir bahane olur. Zaten hep sahtekârlıktan ibaret olan paskal yüzünde, göz dudağa, dudak çeneye güler. İğrenç bir şey kısacası." Süreyya lokmasını hazırlamakla meşguldü. "Buna rağmen inkâr edemezsin ki, kadınları nefistir!" dedi. "Evet, özellikle kaldırımlardan geçerken, uzaktan mağaza bebekleri gibi görünce... Beyoğlu tiyatrosunun gezici aktrisleri... Hepsi öyledir. Asıl hayatlarını oyuncular gibi unutmuşlardır. Onların ruhlarını arayacağınıza kutup keşfine çıksanız daha hayırlı olur. Bilir misin nefis kadınlar hangileridir? Temiz ruhlular. Sana ciddi söylüyorum Süreyya. Mutluluğunun değerini bil."
Reklam
Tartuffe'le Mülakat
Güzel bir gece yarısı idi. Yerler yeni yağmış karla gıcır gıcırdı. Bir müddet tiyatronun önünde durarak seyircilerin çıkmasını bekledim. Muayyen bir düşüncenin insan çehresine getirdiği değişikliği görmek kadar faydalı bir eğlence olur mu? Hususuyla bu değişikliğin mekanizmasını bilirsek... Bütün bu kalabalık saatlerce dünyanın en zalim eline
Sayfa 149Kitabı okudu
İğrenç Temiz Yüzler
K., aralarında gerilmiş gibi yürüyordu, şimdi üçü birden öyle bir bütün oluşturmuşlardı ki, birisi içlerinden birini kıracak olsa, üçü birden kırılacaklardı. Bu, neredeyse cansızların oluşturabileceği bir bütündü. Sokak lambalarının altında K. çoğu kez, bu sımsıkı yapışmışlık konusunda çok güç olmasına karşın, eşlikçilerini odasının yarı karanlığında yapabildiğinden daha iyi görmeye çalıştı. Kalın boyunlarının manzarası karşısında, belki de bunlar tenordur, diye düşündü. Adamların yüzlerinin temizliğinden iğrendi. İnsan onların göz uçlarını silmiş, üst dudaklarını buruşturmuş ve çenedeki kırışıklıklarını temizlemiş olan eli resmen görebiliyordu.
Sayfa 418 - Can Yayınları, Çevirmen: Ahmet CemalKitabı okudu